16. Hukuk Dairesi 2014/5525 E. , 2015/1023 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında .... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 135 ada 24 parsel sayılı 342.983,62 metrekare ve 105 ada 43 parsel sayılı 606.007,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kamu orta malı mera olarak sınırlandırılmış; 118 ada 18 parsel sayılı 23.367,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal taksim ve kazandırıcı zanamaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu belirtilmek suretiyle ... adına, 105 ada 29, 118 ada 28, 135 ada 7 parsel sayılı sırasıyla 14.069.34, 17.261.17 ve 10.582.96 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal taksim ve kazandırıcı zanamaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına, 105 ada 28 parsel sayılı 53.787.10 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal taksim ve kazandırıcı zanamaşımı zilyetliği nedeniyle 1/2"şer paylı olarak davalı ... ve ölü olduğu belirtilmek suretiyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde yetki belgesine dayalı olarak davalı ...., Güvenlik Köyü Tüzel Kişiliği ve .... aleyhine taşınmazların davalı .... adına tescili istemi ile açılan ve ..."ın da taşınmazın oğluna değil, kendisine ait olduğu iddiası ile katıldığı tescil davası ile tespit tarihinden sonra davacı ... ve paydaşları tarafından 105 ada 28 ve 29 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak yine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava dosyaları birleştirilmiş ve davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ..."ın davasının reddine, müdahil davacı ... ile davacı ... ve paydaşlarının davasının kısmen kabulüne, 135 ada 24 parsel sayılı taşınmazın mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına, 105 ada 29, 118 ada 28 ve 135 ada 7 parsel sayılı taşınmazların ... adına, 118 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının ..., 1/2 payının ... adına, 105 ada 28 parsel sayılı taşınmazın 13.11.2013 havale tarihli fen bilirkişileri rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 18.394,26 metrekare yüzölçmündeki kısmının payları oranında ... mirasçıları adına, (C) harfi ile gösterilen 5.560,73 metrekare, (F) harfi ile gösterilen 8.996,32 metrekare, (G) harfi ile gösterilen 20.835,74 metrekare yüzölçümündeki kısımlarının ... adına, 105 ada 43 parsel sayılı taşınmazın, 13.11.2013 havale tarihli fen bilirkişileri rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 3.838,29 metrekare kısmının payları oranında ... mirasçıları adına, (D) harfi ile gösterilen 27.660,89 metrekare, (E) harfi ile gösterilen 2.929,26 metrekare, (H) harfi ile gösterilen 2.112,50 metrekare yüzölçümündeki kısımlarının ... adına tapuya tesciline, geriye kalan (A1) ile gösterilen 569.465,55 metrekare yüzölçümündeki kısmın mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... ile davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, genel mahkemeden aktarılan dava olup, tespit tutanaklarının malik haneleri hukuken boş hükmündedir, malik hanesi sehven doldurulanlar hukukça değer taşımaz. Buna göre mahkeme, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30. maddesi uyarınca gerçek hak sahibini belirlemek üzere inceleme ve araştırma yapmak zorundadır. Mahkemece çekişmeli taşınmazlar ve taşınmaz bölümlerinin meradan açılarak elde edilmediği, adlarına tescil kararı verilen taraf yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli 118 ada 18 ve 28 parsel sayılı taşınmazlar birbirine bitişik olup, 118 ada 18 parsel sayılı taşınmaz kuzeyinde 118 ada 33 parsel sayılı mera parseli ile, çekişmeli 135 ada 7 parsel sayılı taşınmaz ise üç sınır itibariyle 135 ada 24 parsel sayılı mera parseli ile, çekişmeli 105 ada 28 ve 29 parsel sayılı taşınmazlar ise yine çekişmeli olan 105 ada 43 parsel sayılı mera parseli ile çevrili olduğu halde mahkemece taşınmazların niteliği ile ilgili olarak usulüne uygun mera araştırması yapılmamıştır. Hükümde yazılı kişiler adına tesciline karar verilen 105 ada 43 parsel sayılı taşınmazın (H), (D), (E) ve (A) harfleri ile gösterilen bölümleri ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilen (Al) ile gösterilen bölümü arasında, yine temyize konu diğer taşınmazlar ile sınırlarında bulunan mera parselleri arasında ayırıcı nitelikte yapay ya da doğal sınır bulunup bulunmadığı konusunda ziraat ve fen bilirkişilerinden rapor alınmamış, mera parseli ile taşınmazın konumlarını gösterir yan kesit krokisi çizdirilmemiş, taşınmazların öncesinin mera olup olmadığı kesin olarak belirlenmemiştir.
Doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle hüküm gününden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince .... İlinin Büyükşehir Belediyesine dönüştürüldüğü ve Büyükşehir Belediye sınırlarının il mülkü sınırı olarak belirlendiği köylerin tüzel kişilikleri kaldırılarak bağlı oldukları ilçenin mahallesi haline dönüştükleri göz önüne alınarak .... Belediyesi ile .... Büyükşehir Belediyesi davaya dahil edilmek suretiyle taraf teşkili sağlanmalıdır. Bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları, tüm tespit bilirkişileri, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmazlara ayrı ayrı komşu 118 ada 33 ve 135 ada 24 sayılı mera parselleri ile çekişmeli 105 ada 43 parsel sayılı taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmazlar ile komşu mera parselleri arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı araştırılmalı; mahkemenin, taşınmazların konumu ve niteliğine ilişkin gözlemi tutanağa geçirilmeli; taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise, ihyanın hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiği, zaman içinde sınırlarında mera yönünden genişleme olup olmadığı hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmaz veya taşınmaz bölümlerinin toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parselinden nasıl ayrıldığı, mera ile arada doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı ve taşınmazın meradan açılan bir yer olup olmadığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli; komşu parsellerin ne şekilde kesinleştikleri göz önünde bulundurulmalı, buna göre taşınmazların öncesinin mera olup olmadığı kesin olarak belirlenmelidir. Öte yandan 105 ada 28 sayılı parselin mera olduğunun belirlenmesi halinde elbirliği mülkiyetine tabi ..... terekesi yönünden, tereke temsilcisi sıfatı bulunmayan ... tarafından ... ile keşif sırasında yapılan anlaşmanın tereke yönünden bağlayıcı olamayacağı da göz önüne alınarak bu parselde tarafların fiilen kullandıkları bölümler de belirlenmeli, bundan sonra 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesindeki miktar sınırlamaları da gözetilmek suretiyle ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde davalı .... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de isabetsiz olup, davacı ... vekili ile davalı .... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 12.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.