5. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2847 Karar No: 2020/12444 Karar Tarihi: 30.09.2020
Nitelikli zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2020/2847 Esas 2020/12444 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, zimmet suçu nedeniyle hüküm verilen davada, Hazine'nin katılma hakkı olduğunu ve vekalet ücreti talebinin temyiz iradesi içermediğini kabul etti. Ancak, davaya katılmayan Hazine lehine kanun yolu muhakemesinde vekalet ücreti hükmedilmesine yasal olanak bulunmadığını belirtti. Mahkeme ayrıca, sanığın hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği suç nedeniyle yasaklanması gereken hizmetlerin sınırlı olarak uygulanmasına karar verilmesinin yanlış olduğunu belirtti. Bunun infaz aşamasında göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı. Davanın kanun maddeleri olarak CMK'nın 260/1 ve 237/2 maddeleri, 3628 sayılı Kanun'un 18. maddesi ve TCK'nın 53. maddesi gösterildi.
5. Ceza Dairesi 2020/2847 E. , 2020/12444 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli zimmet HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; CMK"nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan açılan kamu davasında katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki "...Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır." düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK"nın 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin kamu davasına katılan olarak KABULÜNE, Hazine vekilinin 20/03/2020 tarihli dilekçesinin aleyhe temyiz iradesi içermediği vekalet ücreti talebine yönelik olduğu nazara alınarak, incelemenin sanık müdafin müvekkili hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne, katılan vekilinin ise vekalet ücretine hasren vaki temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Kovuşturma aşamasında davaya katılmasına karar verilmeyen Hazine lehine kanun yolu muhakemesinde vekalet ücreti hükmedilmesine yasal olanak bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede; TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı iptal Kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün bulunmuş, yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanması sırasında hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu bentteki hak ve yetkilerin tamamını kullanmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden "...sanığın kurum ve kuruluşlarda verilen atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten 7 yıl 6 ay süre ile yasaklanmasına" şeklinde sınırlı uygulama yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Bozmaya uyularak gereği yerine getirilmek, delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle kurulan mahkumiyet hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafi ile katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA 30/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.