MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 14.05.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 729. maddesine dayalı temliken tescil istemine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava reddedilmiştir.
Hükmü, davacılar temyiz etmiştir.
Davada bağ ve fidan dikim işlerine 1977 yılında başlandığı ileri sürülerek istekte bulunulmuştur. Çekişme konusu 109 ada 80 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespiti 31.01.1994 tarihinde kesinleşmiş ve taşınmaz dava dışı Afife adına tescil edilmiştir. Davalı, taşınmazı bu kişiden 01.05.2007 tarihinde satın almıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde; bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı hükme bağlandığından 14.05.2007 tarihinde açılan bu dava hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açıldığı anlaşılmıştır. Hak düşürücü sürenin varlığı mahkemece re’sen gözetilmesi gereken hususlardan olduğundan davanın bu nedenle reddi gerekir. Dava, değişik bazı gerekçelerle reddedilmiş ise de hüküm sonuçta davanın reddine ilişkin bulunduğundan karar HUMK’nun 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan mahkeme kararının gerekçesi yazılı olduğu şekilde DEĞİŞTİRİLEREK ve DÜZELTİLEREK davacıların bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün HUMK’nun 438/son maddesi uyarınca ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 07.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.