13. Hukuk Dairesi 2017/8036 E. , 2019/5730 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl ve bir.dos. davalısı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz eden davalı vekili avukat... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 1995 yılında davalı müteahhitin inşaa ettiği bir konut satın aldığını, satın aldığı konutun bulunduğu binanın ayıplı olduğunu, gerekli yasal koşullara ve projeye uygun olmadan yapıldığından yıkılmak üzere olduğunu, gizli ayıp nedeniyle hasarlı binanın yıkımından kendisine düşecek bedel ile bağımsız bölümün yeniden inşası için 46.938,00 TL"nin fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına) davalıdan tahsiline, gizli ayıbın doğurduğu zarara ilişkin yapının mühürlendiği 09/10/2007 tarihinden karar tarihine kadar belirlenecek zararına karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline, karar verilmesini istemiştir. Birleşen dava ile, bağımsız bölümün yeniden inşası için bakiye 10.358,88.TL nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalıdan tahsiline, gizli ayıbın doğurduğu zarara ilişkin yapının müdürlendiği 07/11/2007 tarihinden itibaren mahkemece belirlenen alacağından bakiye 40.317,72.TL fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıdan tahsiline, tüm alacaklara 07/11/2007 tarihinden ticari faiz işletilmesine,
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemce, asıl dava yönünden davanın kabulü ile hasar nedeniyle oluşan rayiç onarım bedeli olan 46.938,00 TL"nin 07/11/2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davacının kira kaybı olarak talep ettiği 5.000,00 TL"nin 09/11/2008 tarihinden itibaren bilirkişi ek raporunda belirtilen ait olduğu aylar itibariyle işleyecek avans faizi ile birikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava yönünden rayiç ve onarım bedeli olan 10.358,88 TL"nin 07/11/2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve davacının kira kaybı olarak talep ettiği 40.317,72 TL"nin 07/11/2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı yanca temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK 297 maddesi gereğince de; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre; hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır. Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.
Somut olayda mahkemece, .... davacının kira kaybı olarak talep ettiği 5.000,00 TL"nin 09/11/2008 tarihinden itibaren bilirkişi ek raporunda belirtilen ait olduğu aylar itibariyle işleyecek avans faizi ile birikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ise de faizin başlangıcı hususunda infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmuş olup, faiz başlangıcının açık bir şekilde hükümde gösterilmesi, Yargıtay denetimine elverişli ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının asıl ve bir.dos.davacısından alınarak asıl ve bir.dos.davalısına ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.