(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/1688 E. , 2021/5435 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... ve arkadaşları, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1954 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında adlarına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davalı Hazine vekili, taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafından, verilen kesin süre içerisinde keşif masraflarının yatırılmadığı ve bu nedenle keşif delilinden vazgeçmiş sayıldığı ve mevcut delillerle davanın ispat edilemediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun düşmemektedir. 6100 sayılı HMK"nın 324. maddesinde; taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda olduğu, avans yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı ifade edilmiştir. Ancak, 6100 sayılı HMK"nın 324. maddesinin uygulanabilmesi için; dosyanın keşfe hazır hale getirilmesi gerektiği gibi, verilecek keşif ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişiler, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle, vasıta ücretinin ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgili tarafa makul ve belirli bir süre tanınması, tanınacak bu süre ile keşif günü arasında da bilirkişi ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, taşınmaz başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunması gerekmektedir.
Somut olayda; dava başlangıçta Sulh Hukuk Mahkemesine açılmış, Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan 29.11.2011 tarihli keşif sonrası alınan bilirkişi raporuna göre dava değerinin sulh hukuk mahkemesinin görev sınırını aştığı gerekçesiyle ... Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı ile gönderilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde ise 20.06.2018 tarihli celsede yeniden keşif ara kararı kurulmuştur. Ne var ki dava konusu taşınmaza komşu 1461 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağı getirtildiği halde çekişmeli taşınmaz yönünü ne okuduğunun belirlenmesi açısından dayanağı olan Mart 1314 tarih 41 sıra numaralı tapu kaydı dosya arasına alınmamış, ... sınırlarında olan dava konusu taşınmazın imar planı kapsamında olup olmadığı, imar planı kapsamında ise onay tarihinin ne zaman olduğu araştırılmamıştır. Bu haliyle dosyanın keşfe hazır hale getirildiğinden söz edilemez. Mahkemece dava dosyası keşfe hazır hale getirilmeden keşif ara kararı verilmiş olması isabetsizdir. Ayrıca verilen keşif ara kararında davacı tarafa keşif avansının, araç ücretinin ve bilirkişi ücretinin mahkeme veznesine yatırılması hususunda 2 haftalık kesin süre verilmiş ise de, söz konusu ara kararda mahalli bilirkişi ve tanıklar için ödenmesi gereken ücret ile tanıklar için yapılacak tebligatlarla ilgili giderler kalem kalem belirtilmemiş, bundan ayrı olarak mahalli bilirkişilerin mübaşir vasıtasıyla hazır edilmelerine karar verilmiş olup, bu şekilde keşfe katılmamanın sonuçları bilirkişilere ihtar edilemeyeceğinden bu hususun usulüne uygun olduğu da kabul edilemez.
Hal böyle olunca; mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaza komşu 1461 parsel sayılı taşınmazın tespit dayanağı belgeler tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümünün imar planı sınırları içinde kalıp kalmadığı, imar planı sınırları içinde kalıyorsa hangi yıl imar planı sınırları içine alındığı ve imar planının hangi tarihte kesinleştiği ... Belediye Başkanlığı ve ..."ndan sorularak alınacak yazı cevabı ve imar planına ilişkin haritalar celp edilmeli, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra, mahkemece, davacı tarafa, 6100 sayılı HMK"nın 324. maddesi uyarınca keşif giderlerini yatırması için yeniden yöntemine uygun şekilde, keşif gün ve saatinin de belirlendiği makul bir süre verilmeli ve ara kararı gereklerinin yerine getirilmesi durumunda mahallinde keşif yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, usulüne uygun şekilde oluşturulmayan ara kararına sonuç bağlanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,17.06.2021 gününde oy birliği ile karar verildi.