Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/6447 Esas 2016/10941 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6447
Karar No: 2016/10941
Karar Tarihi: 28.06.2016

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/6447 Esas 2016/10941 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2016/6447 E.  ,  2016/10941 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gece vakti, idaresindeki arkadaşına ait 1989 model otomobil ile, meskun mahalde, orta refüj ile bölünmüş, tek yönlü, 3 şeritli 10 metre genişliğindeki, 70 km hız tahdidi bulunan düz ve aydınlatmalı caddede, beyanına göre 100 km hızla seyir halindeyken, önünde aynı yönde seyir halinde olan ve yavaşlayan bir başka araca çarpmamak için sola manevra yaptığı sırada, direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüje doğru savrulması neticesi çıktığı refüj üzerindeki bir ağaca ve yeşil alan çalışması yapmakta olan yayaya çarptıktan sonra savrulmaya devam ettiği karşı yol bölümünü de geçerek yol kenarındaki demir dubalar ve ağaca çarparak ancak duruşa geçebilen sanığın, idaresindeki aracın hızını, aracın teknik özelliği ile hava, yol ve trafik durumun gerektirdiği şartlara uydurmayarak tam kusurlu şekilde bir kişinin ölümüne sebebiyet vermekten ibaret eyleminde bilinçli taksirinin koşulları oluşmadığından tebliğnameki ilk görüşe; hüküm fıkrasındaki TCK"nın 50. maddesiyle ilgili bendin içeriğine göre de sanık lehine uygulanmayacağı yönünde kanaatin oluştuğu nazara alınarak ve bu kanaatinde sanığın kusur durumu, zarar giderme yönünde çabasının bulunmayışı, hakkındaki şikayetin halen devamı ve suçun işleniş biçimi ile örtüştüğü anlaşılmakla tebliğnadeki bozma öneren ikinci görüşe iştirak edilmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, kusura, ceza miktarına ve eksik incelemeye ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Ölenin babası ..."un, kovuşturma evresinde, 11.09.2015 tarihli istinabe duruşmasında "sanıktan şikayetçi olduğu, davaya katılma talebinin olmadığı" yönündeki beyanına göre kendisini vekaletnameli vekille temsil ettiren şikayetçi ..."un davaya katılmak istemediği yönündeki açık beyanına rağmen katılma kararı verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve karar başlığında da sıfatının "katılan" yerine "şikayetçi" olarak gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının vekalet ücretiyle ilgili bendinin hükümden çıkartılması, gerekçeli karar başlığındaki "katılan" ibaresinin "şikayetçi" şeklinde değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.