Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2016/5781
Karar No: 2020/12711
Karar Tarihi: 14.12.2020

Danıştay 6. Daire 2016/5781 Esas 2020/12711 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/5781
Karar No : 2020/12711

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı/…

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, … … kısım, … pafta, …. ada … parsel sayılı taşınmaza komşu olan … ada, … parsel sayılı taşınmaz için verilen … tarihli, … sayılı yapı ruhsatı ile … tarihli, … sayılı tadilat yapı ruhsatı ve ruhsatların dayanağı olan İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin yargı kararıyla iptaline karar verildiğinden bahisle anılan imar planı ve yapı ruhsatlarına dayanılarak yapılan sekiz katlı bina nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 100.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi zararın, işlemlerin yargı kararıyla iptal tarihi olan 18.05.2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyanın ve mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden; davacıların taşınmazına yakın mesafede bulunan … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapıya ait ruhsat ve dayanağı olan uygulama imar planı tadilatının mahkeme kararı ile iptaline karar verilmiş ise de söz konusu yapının, yapıldığı tarihte geçerli olan ruhsat ve yürürlükte bulunan planlara göre yapıldığı, planlar ve ruhsatların iptal edilmesinin idarenin hizmet kusurunun bulunduğu anlamına gelmeyeceği, söz konusu taşınmazın imar planlarında öteden beri sosyal ve kültürel tesis alanı olduğu ve bu nedenle ilelebet boş kalmayacağı, her ne kadar bilirkişi raporunda yapının yaratacağı insan yoğunluğu ve binanın yüksekliği nedeniyle davacıya ait taşınmazda değer kaybı olduğu belirtilse de, davacıya ait taşınmaza yakın mesafede bulunan söz konusu taşınmazın iptal edilen imar planında olduğu gibi yeni yapılacak imar planlarında da bir kullanım amacıyla fonksiyonlandırılacağı, yapının meydana getireceği yoğunluğun davacının taşınmazda değer kaybı yaratacağının söylenmesinin mümkün olmadığı gibi şayet değer kaybı meydana gelecek olsa dahi davacı kendisine ait taşınmazı edindiği tarihte de mevcut olan imar planında öngörülen fonksiyon uyarınca yapılaşan yapı nedeniyle meydana gelen değer kaybından davalı idarelerin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, bilirkişi raporunda … ada … parsel sayılı taşınmazın üst katından, davacılara ait yapının arka bahçesi ve bahçede bulunan havuzun bir kısmının görüntü alanı içinde kaldığı görüşü belirtilmişse de, bilirkişi raporundaki fotoğraflardan da görüleceği üzere, davacılara ait yapının cephesi ile … ada … parsel sayılı taşınmazda bulunan yapının cephesinin farklı olduğu, ayrıca davacılara ait yapı ile … ada … parsel sayılı yapı arasında bir yapının daha bulunduğu, davacılara ait yapı ile komşu yapı arasında yüksek bir duvarın ve duvarın üzerinde ağaç ve bitkilerin bulunduğu, mevcut haliyle davacıların, … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapıdan gerek görüntü gerekse gürültü açısından olumsuz etkilenmediği, ayrıca … ada …. parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapıya ait ruhsatın ve dayanağı plan tadilatının mahkeme kararıyla iptaline karar verilmesi sonrasında ruhsatsız hale gelen yapının yıkımı için davacılar tarafından yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmadığı, tüm bu nedenlerle davacının maddi tazminat talebinin kabulüne imkan bulunmadığı, manevi tazminata ilişkin kısma gelince, davacıya ne tür bir manevi zararın verildiğinin anlaşılamadığı, bu zararın açıkça ortaya konulamadığı anlaşıldığından davacının manevi tazminat talebinin de reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Bilirkişilerce taşımazda değer kaybı tespit edilmesine rağmen maddi zarara uğranılmadığına karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, inşaat çalışmaları süresince huzurlarının bozulduğuna ilişkin beyanlar dikkate alınmaksızın manevi tazminat talebinin reddedildiği, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, aynı taleple açılan diğer davalarda İdare Mahkemelerince ret kararlarının verildiği, maddi ve manevi tazminat için aranan şartların oluşmadığı belirtilerek temyiz istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Başakşehir Belediye Başkanlığı tarafından, davanın süresinde açılmadığı, davanın reddi
yolunda verilen temyize konu kararın hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği
savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, …, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin …. tarihli, … sayılı kararıyla 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği yapılmış, önceki imar planlarında "özel sosyal ve kültürel tesis alanı" olan kullanım kararı yapılan bu değişiklikle "özel öğretim, özel temel eğitim, özel kreş, özel sağlık, özel sosyal ve kültürel tesis alanı" kullanımlarına dönüştürülmüş ve … tarihli, … sayılı yapı ruhsatı ile … tarihli, … sayılı tadilat yapı ruhsatı verilmiştir. Bu yapı ruhsatları doğrultusunda söz konusu parselde sekiz katlı iş yeri mahiyetinde büyük bir yapı yapılmış, komşu parsellerde villa maliki olan kişilerin açtığı davalar neticesinde hem ruhsatların hem de dayanak imar planı değişikliğinin iptaline karar verilmiştir. Davacılar tarafından iptal kararlarının gereğinin davalı idarelerce yerine getirilmemesi üzerine hukuka aykırı imar planı ve yapı ruhsatlarına dayalı inşa edilen sekiz katlı yapı nedeniyle taşınmazlarının değer kaybettiği ve manevi zararlarının oluştuğu iddiasıyla 100.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi zararın tazminine karar verilmesi istemi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda hizmet kusuru, özel hukuktaki anlamından uzaklaşarak nesnelleşen, anonim bir niteliğe sahip, bağımsız karekteri olan bir kusurdur. Hizmet kusurundan dolayı sorumluluk, idarenin sorumluluğunun doğrudan ve asli nedenini oluşturmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare Mahkemesi kararının maddi tazminata ilişkin kısmına yönelik yapılan temyiz incelemesinde:
Olayda, yargı kararıyla hukuka aykırı olduğu tespit edilerek iptaline karar verilen imar planı ve yapı ruhsatlarına dayalı olarak sekiz katlı yapı yapıldığı, ruhsatsız yapının yıkılarak kaldırılmadığı açık olduğundan anılan yapı nedeniyle davacıların taşınmazında değer kaybı meydana gelmiş ise tazmin edilmesi gerekeceğinden maddi tazminat için aranılan şartların oluşmadığı gerekçesine dayalı Mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır.
Bu durumda, … ada, … parseldeki villada değer kaybı meydana gelip gelmediği araştırıldıktan sonra değer kaybı meydana gelmiş ise meydana gelen değer kaybının, iptale konu işlemlerle komşu parsele tanınan ayrıcalıklı yapılaşma hakkı dikkate alınmak ve ayrıcalıklı yapılaşma hakkı verilmeseydi inşa edilebilecek yapının niteliği de göz önünde bulundurulmak suretiyle içinde gayrimenkul değerleme uzmanı bulunan bilirkişi heyetine keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle tespit edilmesinden sonra davanın bu kısmı hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
İdare Mahkemesi kararının manevi tazminata ilişkin kısmına yönelik yapılan temyiz incelemesinde:
Manevi zarar, kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, duyulan acı ve ıstırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmekte olup; fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğu kabul edilmektedir.
Olayda, uyuşmazlığın maddi tazminata ilişkin kısmı çözümlendikten sonra ortaya çıkacak hukuki durum gözetilerek hukuka aykırı olduğu yargı kararıyla tespit edilen yapı ruhsatları ve imar planına dayanılarak inşa edilen sekiz katlı yapının, villayı kullananların villadan beklediği rahatlık, huzur, sessizlik ve açık alanlardan yararlanma özgürlüğü gibi manevi menfaatleri elde edememesi, günlük yaşamı zorlaştıran sıkıntılar doğurması gibi etkenler dikkate alınarak manevi tazminat isteminin yeniden bir karara bağlanması gerekmektedir.
Öte yandan, aynı bölgede bulunan farklı parsellerdeki villa maliklerince aynı iddialarla tazminat istemli açılan davalarda davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin E: ..., K: … sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 20/12/2016 tarih ve E:2016/4011, K:2016/9074 sayılı kararıyla, davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin E: …, K: … sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 20/12/2016 tarih ve E:2015/3643, K:2016/9072 sayılı kararıyla, davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin E: …., K: … sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 20/12/2016 tarih ve E:2016/810, K:2016/9073 sayılı kararıyla bozulduğu, davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin E:…, K: … sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 20/12/2016 tarih ve E:2015/3335, K:2016/9075 sayılı kararıyla davanın reddine ilişkin kısmının onandığı, davanın kabulüne ilişkin kısmının ise bozulduğu anlaşılmaktadır. UYAP ortamında yapılan inceleme sonucunda, Danıştay Altıncı Dairesinin söz konusu kararları üzerine … İdare Mahkemesinin E: …, …. İdare Mahkemesinin E: …, …. İdare Mahkemesinin E: … sayılı dosyalarının bağlantı nedeniyle … İdare Mahkemesine gönderildiği ve yargılamaya bu mahkemede devam edildiği anlaşılmaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi