17. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/355 Karar No: 2010/1048 Karar Tarihi: 11.02.2010
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/355 Esas 2010/1048 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2010/355 E. , 2010/1048 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, davalılardan ...’ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcunu karşılayacak haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kendisine ait taşınmazı diğer davalı ...’a sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece satış işleminin muvazaalı olması nedeniyle davanın kabulüne davalılar arasındaki tasarrufun iptaline ve davacı alacaklıya haciz ve satış yetkisi tanınmasına karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de toplanan deliller hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu tür davalarda İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal koşullarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tabi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı hususunun incelenmesi gerekir. Somut olayda mahkemece tasarrufa konu taşınmazın tasarruf tarihindeki gerçek değerinin belirlenmesi amacı ile keşif yapılıp inşaat mühendisi bilirkişiden rapor alınmış ise de alınan bu rapor davanın çözümüne yeterli bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece İnşaat mühendisi, hukukçu ve emlak alım satım işlerinde uzman olan kişilerden oluşacak bilirkişi kurulu aracılığı ile yerinde keşif yapılarak ve imar planında taşınmazın ana okulu olarak gösterilen alanda bulunduğu hususu da göz önüne alınarak dava konusu taşınmazın tasarruf tarihindeki gerçek değerini belirleyen ayrıntılı, açıklamalı ve bilimsel verilere dayalı olarak hazırlanmış rapor alınmalı ondan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerden ötürü davalılardan ... vekilinin temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 11.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.