14. Hukuk Dairesi 2010/8614 E. , 2010/9880 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.12.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 2924 sayılı kanun gereğince satışa çıkarılan 965 parsel sayılı taşınmazı davalı Hazine’den satın alıp bedelini ödediğini, adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyize getirmiştir.
HUMK’nun 388. ve 389.maddeleri gereğince hüküm kısmında talep sonuçlarından her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ile hakların birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak ve infaz edilebilir şekilde gösterilmesi gerekir. Aksi halde, taraflar arasındaki uyuşmazlık giderilmiş olmaz ve yeni bazı çekişmelerin doğmasına sebebiyet verir.
Somut olayda; mahkemece davanın fen bilirkişisinin 24.11.2009 tarihli raporları dikkate alınarak kabulüne karar verilmiştir. İstem, tapunun iptali ve tescili istemine ilişkin olduğuna göre, iptaline karar verilen taşınmazın hangi parsel olduğu belirtilerek, önce davalı adına olan kaydın iptali ve sonra da davacı adına tesciline karar verilmelidir. Yukarıda söylendiği üzere infaz olanağı bulunmayacak şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Karar, açıklanan bu nedenle bozulmalıdır.
Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2.bent uyarınca BOZULMASINA, 07.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.