Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7387
Karar No: 2022/2230
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7387 Esas 2022/2230 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/7387 E.  ,  2022/2230 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUKDAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27.12.2019 tarih ve 2018/1310 E- 2019/1493 K. sayılı kararın asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 21.09.2020 tarih ve 2020/1103 E- 2020/751 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, esas ve birleşen dava dosyasında, müvekkilinin dava dışı Ege Mavi Paz. ve Dış Tic. Ltd. Şti.'nin % 25 pay, diğer ortak ...'in de % 75 pay ile ortak olduğunu, müvekkili tarafından 23.07.2015 tarihinde şirketin feshi için dava açıldığını ve diğer ortağın fesih isteğini kabul etmesi üzerine İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından “şirketin fesih ve tasfiyesine” ilişkin 10.12.2015 tarihli, 2015/803 Esas ve 2015/1090 Karar sayılı kararın verildiğini, sonrasında şirket yöneticisi ... hakkında İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 2017/644 Esas sayılı dosyada, sorumluluk davasının açıldığını, bu dava sırasında şirketin, Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından terkin edildiğini, bu nedenle de davayı Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine açtıklarını, ortada gerçek anlamda bir tasfiyenin bulunmadığını, açtıkları davada hükmolunacak tazminat TTK'nın 555. maddesi gereğince şirkete verileceğinden ve sorumluluk davasında şirketin temsili gerektiğini ileri sürerek, Ege Mavi Paz. ve Dış Tic. Ltd. Şti.'nin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/644 sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ek tasfiyesi için yeniden tesciline, şirketin davada temsili için ve şirketin ek tasfiye işlemlerinin yapılması için şirkete tasfiye memuru atanmasına, önceki tasfiye memuru ... ile müvekkili arasında husumet bulunduğundan ve bu kişi hakkında hukuki ve cezai yollara başvurulacağından bu kişinin tasfiye memuru olarak seçilmemesine, tasfiye memurunun ücretinin şirketteki payları oranında şirket ortaklarına yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Asıl dosyada davalı ... vekili, TTK’nın 547. maddesine göre ihya davasının açılması bir zorunluluk hali olmakla birlikte, bunun sınırının bulunduğunu, hukuki yararın varlığının dava dilekçesinde belirtilmediğini, tasfiye işlemlerinden tasfiye kurulu sorumlu olup, bu tür davalarda Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün sadece yasal hasım konumunda olduğunu ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenle müvekkili aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi durumunda da sadece ilgili şirketin ihyasına karar verilebileceğini, idari işlem niteliğindeki yeniden sicile yazı yazılmasına karar verilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davalı tasfiye memuru ... vekili, müvekkilinin İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.12.2015 tarihli, 2015/803 Esas ve 2015/1090 Karar sayılı kararı ile tasfiye kararı verilen Ege Mavi Pazarlama ve Dış Ticaret Limited Şirketi’ne tasfiye memuru olarak görevlendirildiğini, tasfiyeyi yasa ve mevzuata uygun olarak yürüttüğünü ve sonuçlandırdığını, ortada ihya sebebinin bulunmadığını, davada hukuki yararın olmadığını, davanın TTK’nın 560. maddesine göre zamanaşımına uğradığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini ek tasfiye gerektiren bir durum ve ihya kararı verilmesinde de bir aciliyetin olmadığını, sorumluluk davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, ihya kararı verilir ve sorumluluk davası reddedilirse, mahkemenin gereksiz ihya kararı vermiş olacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/644 Esas sayılı dava dosyasında, ... tarafından, ... hakkında şirket zararının tahsili istemiyle sorumluluk davası açıldığı ve mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılması konusunda ara kararı verildiği ve henüz rapor aldırılmadığının tespit edildiği, HMK’nın 114/1-h maddesi gereğince hukuki yararın dava şartı olduğu, hukuki yararın dava açıldığı sırada doğmuş ve güncel olması gerektiği, TTK’nın 555/1. maddesi gereğince şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibinin isteyebileceği ve pay sahiplerinin tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebileceği, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/644 Esas sayılı dosyasında görülen dava, ihyası istenen şirketin % 25 pay sahibi olan davacı ... tarafından şirkete zarar verdiği ileri sürülen yönetici ... hakkında açılmış bir sorumluluk davası olduğu, şirketin bu davada taraf olmadığından, davada temsil sorunu bulunmadığını, şirket zararının varlığı ya da yokluğunun yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucu belirleneceği ve mahkeme kararı ile ortaya konulabileceği, bu durumda, henüz, eldeki davanın ve birleşen davanın açıldığı tarihte doğmuş ve belirlenmiş bir zarar bulunmayıp, İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/644 Esas sayılı dosyasında, davanın kabul edilmesi durumunda zararın varlığı netlik kazanarak, şirkete ödenmesi söz konusu olabileceğinden, korunmaya değer bir hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle, davaların usulden reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; kesinleşen, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/803 Esas ve 2015/1090 Karar sayılı dosyasında, şirket ortağı olan davacı ...'in, ihyası istenen Ege Mavi Pazarlama ve Dış Ticaret Limited Şirketi hakkında “şirketin fesih ve tasfiyesi “istemiyle 23.07.2015 tarihinde dava açtığı, yargılama sonunda, şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilerek, tasfiye memuru olarak ...’in seçildiği, kararın 21.01.2016 tarihinde kesinleştği, tasfiye memurunun, tasfiyeyi sonuçlandırdığını 09.12.2016 tarihinde bildirmesi üzerine, ...’nün, terkin işlemini yaptığı, fesih ve tasfiyeden sonra ihya kararı verilmesini isteyen davacının, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/644 sayılı dosyasında, 07.06.2017 tarihinde, feshedilen şirketin ortağı olarak, şirketin yönetici ortağı ... hakkında, şirketi zarara uğrattığı iddasıyla, sorumluluk davası açarak, zararın davacıya veya şirkete ödenmesinin istendiği, ihya kararının görülmekte olan bu davayla sınırlı olmak üzere talep edildiği, henüz şirketin yönetici tarafından zarara uğratılıp uğratılmadığının belirsiz olması, derdest olan davada şirketin zarara uğratılmadığının belirlenmesi halinde, şirketin ihya kararı uygulanamayacağından, gereksiz yere ihya işlemi ve masraflarının yapılması durumunun ortaya çıkacak olması, derdest davada yapılan yargılamada şirketin zarara uğratıldığının belirlenmesi ve davacının açıkça zararın şirkete ödenmesini istemesi durumunda, terkin edilen şirkete zararın ödetilmesine ilişkin kesinleşmiş hükmün infazı için ihya kararının sonradan istenebilecek olması gerekçeleriyle ilk derece mahkemesince davaların usulden reddine karar verilmesi doğru olup, davacı vekilinin davanın kabulü gerektiğine ilişkin istinaf itirazlarının reddiyle Sicil Memurluğu'nun yasal hasım olması nedeniyle, ihya kararı kabul ile sonuçlandığında, sicil memurluğu aleyhine vekalet ücreti ile yargılama giderine hükmedilemeyecek olup, yasal hasım hakkında açılan dava red edildiğinde, davanın haksız açılması nedeniyle, davacı aleyhine, yasal hasım lehine vekalet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesince, davacı aleyhine davalı yararına vekalet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesi de yerinde görülerek davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının da esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, 6102 sayılı TTK 547 maddesinde düzenlenen ek tasfiye istemine ilişkindir.
    Davacının, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/803 esas sayılı dosyasında açtığı dava sonucunda, mahkemenin 2015/1090 sayı ve 11.12.2015 tarihli kesinleşmiş kararı ile şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak da davalı ...'in atanmasına karar verilmiş olup, tasfiye işlemlerinde adı geçen davalı tarafından tamamlanarak şirket sicilden terkin edilmiştir.
    Bu kez davacı, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/644 esas sayılı dosyasında, şirket yöneticisi olan diğer ortak aleyhine TTK 555 maddesine istinaden sorumluluk davası açmış olup, pay sahiplerine şirketin organlarına karşı sorumluluk davası açılmış olması TTK 547 maddesinde düzenlenen ek tasfiye nedenlerindendir.
    Bu halde, davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince davanın reddedilmesi ve davacının istinaf kanun yolu başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    2-) Davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulüyle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi