Esas No: 2022/140
Karar No: 2022/2215
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/140 Esas 2022/2215 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/325 E. sayılı dosyasının derdest olduğu, terkin edilen şirketin TTK geçici 7. maddesi uyarınca yanlışlıkla terkin edildiğinin iddia edildiği dava sonucunda, şirketin ihyası talebi kabul edilmiş ve ek tasfiyesi için müvekkilin atanması kararlaştırılmıştır. Davalının istinaf başvurusu esastan reddedilmiş ve temyiz istemi sonucunda da karar onanmıştır. Kararda, hakkında derdest dava bulunan şirketin sicil kaydını resen terkin eden sicil müdürlüğünün dava açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu olduğu kabul edildiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TTK geçici 7. madde
- HMK 353/b-1 madde
- HMK 370/1 madde
- HMK 372. madde.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10.03.2021 tarih ve 2020/719 E. - 2021/249 K. sayılı kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 11.11.2021 tarih ve 2021/1641 E. - 2021/1331 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin terkin edilen Z.U. İnşaat Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin temsil ve ilzam ile yetkili, terkinden önceki son müdürü olduğunu, şirketin TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca terkin edildiğini, aynı kanunun geçici 7. maddesinin 2. fıkrasında ise davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükmünün uygulanmayacağının düzenlendiğini, terkin tarihinde şirketin davalı olduğu İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/325 E. sayılı dosyasının derdest olduğunu, şirketin kanuna aykırı olarak terkin edildiğini iddia ederek, şirketin ihyası ile yeniden tesciline, ek tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi, derdest davanın sonlandırılması için tasfiye sırasında temsil ve ilzamla yetkili müvekkilinin görevlendirilmesine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı temsilcisi, şirketin sicil kaydının resen silinmiş olması nedeniyle tüzel kişiliğinin sona erdiğini, taraf ehliyetinin bulunmadığını, şirketin 07/01/1997 tarihinde tescilinden sonra 6103 sayılı Kanun'un 20/1. maddesi uyarınca sermayesini zorunlu miktara yükseltmemesi sebebiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7. Maddesi uyarınca çıkarılan Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ'in 5. Maddesinin 4. Fıkrası uyarınca 04/04/2014 tarihinde münfesih sayılarak tescilli adresine ihtarda bulunulduğunu, bu hususun 15/04/2014 tarih 8550 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığını, yasal süresi içerisinde ihtara cevap verilmemesi nedeniyle 12/08/2014 tarihinde sicil kaydının resen silindiğini, kayıt silme işinin yasal düzenlemelere uygun olarak yapıldığını, müvekkilinin yasal hasım konumunda olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; ihyası istenen şirketin davalıları arasında bulunduğu İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/325 E. sayılı dosyasının terkin tarihinde derdest olmasına rağmen davalı tarafça TTK'nun geçici 7/2 maddesi hükmüne aykırı olarak terkin edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile şirketin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/325 E. sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, davacı ...'ın ek tasfiye memuru olarak atanmasına, davacının şirketin son yetkilisi olması nedeniyle ücret verilmesine yer olmadığına, davalı ...'nün yasal hasım olduğu, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/325 E. sayılı davasının terkinden önce açılmış olduğu, terkinin usule aykırı olarak yapılmış olması nedeniyle davalı tarafın dava açılmasına sebebiyet verdiği dikkate alınarak davalı tarafın vekalet ücreti ile yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı temsilcisi istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin yerleşik içtihatlarında, hakkında derdest dava bulunan şirketin sicil kaydını resen terkin eden sicil müdürlüğünün dava açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle, yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu olduğu kabul edilmekte olup, somut davada da derdest dava bulunduğu halde, terkin işlemi yapan davalı ... yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu olmakla, ilk derece mahkemesince, davalı aleyhine davacı lehine vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı temsilcisi temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.