Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1391
Karar No: 2022/2227
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1391 Esas 2022/2227 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2022/1391 E.  ,  2022/2227 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Tire 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 28.01.2020 tarih ve 2019/123 E- 2020/31 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne-reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.12.2021 tarih ve 2021/1468 E- 2021/1329 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, Tire Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 2498 sicil numarası ile kayıtlı Ege Enternasyonel Ticaret Turizm İnş. ve Ltd. Şti.nin TTK.'nın geçici 7. madde gereği ticaret sicil kayıtlarından silindiğini, davacıların ihyası istenen şirkette uzun yıllar çalışmış olmalarına rağmen işçilik haklarının ödenmediğini, bu sebeple davacılar tarafından açılan davaların halen derdest olduğunu, şirketin ticaret sicil kayıtlarından re'sen terkin edilmiş olması sebebiyle yargılamaya devam edilemediğini, Tire 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/10 E., 2018/141 K. sayılı dosyası ile sınırlı olarak şirketin ihyasına karar verilmiş olduğundan şirketin terkin işleminin yok hükmünde sayılarak şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Davalı vekili, usulüne uygun olarak TTK'nın 7. maddesi gereğince Ege Enternasyonal Tic. Ltd. Şti.'nin resen terkin edilmiş olduğunu, şirketin ihyasının Tire 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 26/04/2018 tarihli 2018/10 E.-2018/141 K.sayılı kararı ile yapılmış olduğunu, davanın kabulüne yer olmadığını, davalı kurumun yasal olarak hasım konumunda bulunduğunu, dava dışı şirketin sicilden terkinin usule uygun yapıldığını, tarafların yasal hasım olduğunu, bu sebeple harç vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davanın kabulüyle; davacıların dosyaları ile sınırlı olmak üzere; Tire Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 2498 sicil numarası ile kayıtlı iken 21.10.2014 tarihinde 6102 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesince resen terkin edilen Ege Enternasyonel Ticaret Turizm İnş. ve Ltd. Şti.nin ihyasına, tasfiye memuru olarak mali müşavir ...'ün görevlendirilmesine, tasfiye memuru için aylık 1.000,00-TL ücret takdirine, davacı tarafça 6 aylık tasfiye memuru ücreti olan 6.000,00 TL ile tasfiye giderlerinde kullanılmak üzere 2.000,00 TL toplamı olan 8.000,00 TL avansa, karar kesinleştiğinde ve davacı vekilince 8.000,00 TL avansın mahkeme veznesine yatırıldığında tasfiye memurunun işe başlamasına, kararın Tire Ticaret Siciline tesciline ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile ilanına, davanın niteliği gereği davacıların yapmış olduğu yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine yer olmadığına, davacı vekili lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; dava konusu Tire Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 2498 sicil numarasında kayıtlı bulunan Ege Enternasyonal Ticaret Turizm İnşaat ve Sanayi Limited Şirketi’nin 21/10/2014 tarihinde ticaret sicilden TTK' nın geçici 7. maddesi uyarınca terkin edildiği, şirketin ihyasına karar verildiği, şirketin ticaret sicilde kaydının aktif ve faal olarak görüldüğü, Tire 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 26/04/2018 tarihli ve 2018/10 Esas - 2018/141 Karar sayılı ilamı ihya kararında herhangi bir dava dosyası ile sınırlı olmaksızın verildiği, açılan davada hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden davacıların dava açmakta hukuki yararları bulunmadığından 6100 sayılı HMK' nın 114/1-h ve 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ve davacıların yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, yasal hasım konumunda bulunduğundan davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına, özellikle de Tire 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 26/04/2018 tarih ve 2011/806 E.- 2018/141 K. sayılı kararında şirketin herhangi bir dava dosyasıyla sınırlı olmaksızın ihyasına karar verildiğinin ve şirketin aktif- faal olduğunun anlaşılmasına, davacıların davalarını ihya edilmiş şirkete karşı devam ettirebilecek olmalarına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, alınmadığı anlaşılan 80,70 TL temyiz ilam harcı ile 397,80 TL temyiz başvuru harcının HMK 339. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde adli yardımdan yararlanan temyiz eden davacılardan alınmasına 22/03/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY
    Dava, 6102 sayılı TTK Geçici 7. maddesi gereğince ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası (ek tasfiye) istemine ilişkindir.
    Davacılar, ihyası istenen şirket aleyhine Tire 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin çeşitli dosyalarında alacak davası açmıştır. Mahkemece verilen yetkiye istinaden de eldeki dava açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davalı vekilinin istinaf talebi doğrultusunda "şirketin dava tarihi itibariyle faal olduğu ve davacının dava ikamesinde hukuki yararının bulunmadığı" gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılmış, davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin temyiz istemi çoğunluk görüşü doğrultusunda red edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
    Sayın çoğunluğun onama gerekçesine katılamıyorum.
    Uyuşmazlık, açılan başka bir davada şirketin ihyasına karar verilmesi, kararın ticaret sicilinde tescil edilmesi durumunda, başka bir dava için aynı şirketin ihyasının istenip istenemeyeceğine ilişkindir.
    6102 sayılı TTK 31/2 maddesinde "Tescilin dayandığı olgu veya işlemlerin tamamen veya kısmen sona ermesi ya da ortadan kalkması durumunda sicildeki kaydın da kısmen veya tamamen silineceği" düzenlenmiş, Ticaret Sicil Yönetmeliği'nin 29/3 maddesinde de paralel bir hüküm getirilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayanağı, Tire 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/10-141 sayı ve 26.04.2018 tarihli kesinleşmiş kararı olup, bu dosyada 3.kişi tarafından aynı şirket aleyhine İzmir 3.İcra Mahkemesi'nin 2015/266 esas sayılı dosyasında verilen mehil üzerine ihya davası açılmış, mahkemece Geçici 7. madde gereğince şirketin ihyasına karar verilmiştir.
    Dairemizin yerleşik uygulaması, 3.kişiler tarafından 6102 sayılı Yasa'nın Geçici 7. maddesine istinaden açılan davaların TTK 547 maddelerinde öngörülen ek tasfiye niteliğinde olduğu ve dayanak davaya münhasır, tasfiyeye karar verilmesi gerektiği yönündedir.
    Dayanak karardan, ihya kararının İzmir 3. İcra Mahkemesi'nin 2015/266 esas sayılı dosyasına münhasır verildiği anlaşılmaktadır. Kararın hüküm fıkrasında bu hususun açıklanmamış olması tavzihini gerektirir bir eksiklik olup, şirketin hiç terkin edilmemiş gibi bir sonuç doğurması mümkün değildir.
    Aksi düşüncenin kabulü 6102 sayılı TTK Geçici 7. maddesi amacına aykırı ve hükmü işlevsiz bırakacak sonuç doğuracaktır.
    Şirket, Tire 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 26.04.2018 tarihli kararı ile, İzmir 3. İcra Mahkemesi'nin 2015/266 esas sayılı dosyası için ihya edilmiştir. 6102 sayılı Yasanın 31/2 ve Yönetmeliğin 29/3 maddesi gereğince, bu dosyanın tasfiyesi tamamlandığında tasfiye memuru veya ilgililerin Ticaret Sicil Memurluğuna müracaatla şirketi tekrar sicilden terkin ettirmeleri mümkün olup, bu durumda eldeki davanın dayanağı dosyada şirket terkin durumunda olacak, davacı yeniden şirketin ihyasını talep etmek zorunda kalacaktır.
    Bu durumda, davacının eldeki dava yönünden davada hukuki yararının bulunduğu izahtan varestedir.
    Açıklanan bu nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken temyiz isteminin reddi ile kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi