Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/4847
Karar No: 2022/15104
Karar Tarihi: 27.09.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/4847 Esas 2022/15104 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından Resmi Belgede Sahtecilik suçundan hüküm verilmişti. Sanık müdafisinin temyizi sonrası Yargıtay 11. Ceza Dairesi, yapılan incelemeler sonucu sanığın suçunu işlediği tespit edildiği gerekçesi ile hükmü onamıştır. Ancak, karşı oyda belirtildiği gibi sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, hükmün bozulması gerektiği ifade edilmiştir.
Kanun maddeleri: TCK'nın 204/1, 53 ve 58 maddeleri. Resmi Belgede Sahtecilik suçunun oluşması için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği ifade edilmiştir.
11. Ceza Dairesi         2022/4847 E.  ,  2022/15104 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi


    Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarih ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 tarih 2011/8-335 Esas ve 2012/1804 Karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere; sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği ve belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, yasal unsurlarının tam olup olmadığı ve aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığı hususunda gözlem yapılması gerekiyorsa da, dosyada aslı bulunan suça konu çek üzerinde heyet olarak yapılan incelemede; Türk Ticaret Kanununda belirtilen zorunlu unsurların tam olduğu, çek vasfını taşıdığı, yapılan sahteciliğin ilk bakışta dikkati çekmediği ve aldatıcılık özelliğinin bulunduğu değerlendirilerek yapılan incelemede:
    Bozma üzerine yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA, 27.09.2022 tarihinde Yargıtay Üyesi ...'un karşı oyu ile oy çokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY
    ... Cumhuriyet Başsavcılığının 13/07/2013 tarih 2013/1801 Esas sayılı iddianamesiyle, sanık ...'ın Resmi Belgede Sahtecilik suçundan TCK'nın 204/1, 53 ve 58 maddeleri gereğince cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmıştır.
    ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinde yürütülen yargılama sonunda, atılı suçtan sanığın mahkumiyetine hükmedilmiştir. Sanık müdafisinin temyizi üzerine Yargıtay 11, Ceza Dairesinin 04.10.2018 tarih, 2016/9942 E. ve 2018/7666 K. sayılı ilamıyla hükmün eksik inceleme gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozmadan sonra yürütülen yargılama sonucu sanığın yeniden mahkumiyetine karar verilmiş, sanık müdafisinin temyizi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonunda;
    Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün 2011/8-335 Esas 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği ve belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, yasal unsurlarının tam olup olmadığı ve aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığı hususunda gözlem yapılması gerekiyorsa da; dosyada aslı bulunan suça konu çek üzerinde heyet olarak yapılan incelemede; Türk Ticaret Kanununda belirtilen zorunlu unsurların tam olduğu, çek vasfını taşıdığı ve yapılan sahteciliğin ilk bakışta dikkati çekmediği ve aldatıcılık özelliğinin bulunduğu değerlendirilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma gerekçesinde ‘aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olduğu ve yasal unsurlarının tam olup olmadığı ve aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığı hususunda mahkemece gözlem yapılması gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen, bu kez temyiz mercii olan Yargıtay ilk derece hakimin yerine geçerek dosyada aslı bulunan suça konu çek üzerinde heyet olarak yapılan inceleme yapıp Türk Ticaret Kanununda belirtilen zorunlu unsurların tam olduğu, çek vasfını taşıdığı ve yapılan sahteciliğin ilk bakışta dikkati çekmediği ve aldatıcılık özelliğinin bulunduğu değerlendirilerek‘ tespit edilerek mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
    Sayın çoğunluk ile görüş ayrılığımız temyiz merci olan Yargıtayın ilk derece hakimin yerine geçerek suça konu belge üzerinde maddi inceleme yapamayacağına ilişkindir.
    Nitekim, yukarıda anılan ve bozmaya esas alınan Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün 2011/8-335 Esas 2012/1804 sayılı kararında ‘belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu’ açıkca belirtilmiş olmasına rağmen, dairece yapılan temyiz incelemesi sırasında anılan Ceza Genel Kurulu kararına rağmen, heyetçe suça konu çek üzerinde inceleme yapılmış, Türk Ticaret Kanununda belirtilen zorunlu unsurların tam olduğu, çek vasfını taşıdığı ve yapılan sahteciliğin ilk bakışta dikkati çekmediği ve aldatıcılık özelliğinin bulunduğu değerlendirilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Temyiz mahkemesi olarak Yargıtayın görevi hukuk normlarının doğru uygulanıp uygulanmadığını denetlemektir. Kovuşturma aşamasında delillerin takdir ve değerlendirilme yetkisi yargılama yapan hakime aittir. Temyiz aşamasında ise, kovuşturma evresinde olduğu gibi bir delil inceleme ve araştırma olanağı yoktur. Temyiz merci ancak ilk derece hakimi ya da istinaf mahkemesi tarafından toplanan ve değerlendirilen delillerin hukuka uygunluğunu denetleyebilir.
    Somut olayda; suça konu çek dosyada delil olarak mevcuttur. Suça konu çekin aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığının takdir ve tayini yargılamayı yürüten ilk derece hakimine aittir. Ceza Genel Kurulu kararı da açıkca bu hususu belirtmektedir. Anılan karara aykırı olarak kovuşturma evresinde tartışılıp değerlendirilmeyen suça konu çek üzerince heyetçe inceleme yapılması ilk derece mahkemesinin delilleri takdir ve değerlendirme yetkisine müdahale teşkil edecektir. Bu şekildeki bir yaklaşımla ilk derece hakimin belge üzerinde yapacağı tespitlere karşı tarafların ... delil sunma ve savunma hakkı kısıtlanmış olacaktır. Ayrıca, hükmün onanması yoluyla hakimin bozmaya karşı direnme hakkına da elinden alınacaktır.
    Bu bakımdan; Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün 2011/8-335 Esas 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği ve belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken, sayın çoğunluğun hükmün onanmasına ilişkin görüşüne katılmıyorum. 27.09.2022

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi