Esas No: 2022/1374
Karar No: 2022/2225
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1374 Esas 2022/2225 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen ve davalı tasfiye memuru tarafından istinaf edilen bir kararın, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi tarafından esastan reddedildiği ve bu kararın davalı tarafından temyiz edildiği belirtilmektedir. Davacı, şirketteki çalışmasından doğan alacakları için şirkete icra takibi başlatmıştır. Ancak takipler ve açtığı dava sonrasında şirket tasfiye sürecine girmiştir. Davacı şirketin ihyasına ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının ihya talebinde hukuki menfaati bulunduğu ve kanuni şartları taşıdığı gerekçesiyle talebin kabul edilmesine, dava dışı şirketin sınırlı olarak yeniden ihyasına karar vermiştir. Temyiz istemini reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararı onamıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 547/2. madde hükmü, hak düşürücü süre, HMK'nın 353/b-1 ve 370/1. maddeleri gibi kanun maddeleri kararda geçmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 11.03.2020 tarih ve 2019/216 E. - 2020/160 K. sayılı kararın davalı tasfiye memuru ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.12.2021 tarih ve 2020/2058 E. - 2021/1314 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tasfiye memuru ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Kaptan Ortak Sağlık Güvenlik Birimi İş Sağlığı ve Güvenliği Ticaret Limited Şirketi isimli şirkette şirket müdürü olarak çalıştığını, bu çalışmasından doğan alacakları bakımından şirket aleyhine Kuşadası 3. İcra Müdürlüğü'nün 2017/2444 ve 2445 E. Sayılı dosyaları ile icra takibi başlattığını, ayrıca müvekkilinin iş mahkemesi sıfatıyla Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde 2017/593 E. Sayılı dosyası ile dava açtığını, takipler ve davadan çok kısa bir süre sonra Kuşadası Ticaret Siciline kayıtlı ihyası istenen şirketin tasfiye sürecine girdiği ve 06/03/2018 tarihinde sicilinden terkin edildiğini, şirketin tasfiye memurunun ise şirketin büyük ortağı ... olduğunu, aynı zamanda tasfiye memurunun kötü niyetli olarak şirketin tasfiye işlemlerini tamamlayarak sicilden terkin ettiğini, hacizlerin kesinleşmesi ve iş davasının ikamesinin tasfiye kararından önce olduğunu, şirketin ihyasına ihtiyaç duyulduğunu beyanla Kaptan Ortak Sağlık Güvenlik Birimi İş Sağlığı ve Güvenliği Ticaret Ltd. Şti. isimli şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; Kuşadası Ticaret Sicilinin 9455 sicil numarasında kayıtlı iken 06/03/2018 tarihinde ticaret sicil gazetesi ilanı ile sicilden silinmiş olan dava dışı "Kaptan Ortak Sağlık Güvenlik Birimi İş Sağlığı ve Güvenliği Ticaret Limited Şirketi" aleyhine şirketin Ticaret Sicil Gazetesi'nden terkin edilmeden önceki alacakları bakımından Kuşadası 3. İcra Müdürlüğü’nün 2017/2444 ve 2445 E. Sayılı dosyaları ile davacının icra takibi başlattığı, ayrıca iş mahkemesi sıfatıyla Kuşadası 1.Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde 2017/593 E. sayılı dosyası ile hizmet süresinin ve bedelinin tespiti talepli dava açtığı, dava ve takip dosyalarının halen derdest olduğu ve davacı vekiline ihya davası açması için süre verildiği, davacının ihya talep etmede hukuki menfaati bulunduğu ve kanuni şartları taşıdığı gerekçesiyle talebin kabulü ile dava dışı şirketin dava ve başlatılan icra takipleri ile sınırlı olmak kaydıyla yeniden ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 547/2. madde hükmü gereği tasfiye memuru olarak son tasfiye memuru ...'ın atanmasına ve kararın tescil ve ilanına; tasfiye memuru olarak son tasfiye memurunun atanması sebebi ile lehine ücret takdirine yer olmadığına, aynı zamanda davalılar yasal hasım olduklarından vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacaklarına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı tasfiye memuru ... vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, davanın 5 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış ve tasfiye memuru olarak son tasfiye memurunun atanmış olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık taşımamasına HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık görülmemesine göre istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı tasfiye memuru vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına, özellikle tasfiye işleminin 6102 sayılı TTK.’nın 547/2. maddesi gereğince yapılmış olmasına, 5 yıllık hak düşürücü sürenin bu davada uygulanamayacak olmasına göre, yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 22.03.2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.