Esas No: 2022/582
Karar No: 2022/2208
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/582 Esas 2022/2208 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı şirketin sicil kaydının silinmesi sonrası, davacı tarafın ihyaya ilişkin dava açması, yasal sürenin dolması nedeniyle reddedilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararı istinaf edilmiş, ancak istinaf başvurusu usulden reddedilmiştir. Bu karar temyiz edilmiş, ancak kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararın onanmasına karar vermiştir. Kararda, 6102 sayılı TTK Geçici m.7/15 ve 6100 sayılı HMK maddelerine değinilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 23.12.2020 tarih ve 2020/168 E. - 2020/707 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin usulden reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 24.11.2021 tarih ve 2021/1331 E. - 2021/1201 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, SGK' ya kayıtlı Yılmaz İnşaat Ltd Şti/A.Ş. ünvanlı işyerinin taşeronlarından olan ...' e ait işyerinde Sigortalı Ayhan Uçkan' ın iş kazası geçirmesi nedeniyle oluşan kurum zararının tahsili amacıyla İzmir 9. İş Mahkemesi 2018/348 esas sayılı dosyasında görülen davada kusurlu olduğu belirlenen İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün Merkez 85793 sicil numarasına kayıtlı ...Can Ltd. Şti.' nin davaya dâhil edildiğini, ancak TTK' nın Geçici 7. Maddesine göre sicilden silindiğinin öğrenildiğini, mahkemenin bu şirketin ihyası için müvekkiline süre verdiğini, sicilden silinmeye ilişkin tasfiye usullerinin yerine getirilmediğini, bu nedenle silinme tarihinden itibaren beş yıl içerisinde başvurarak dava açtıklarını ileri sürerek ...Can Elektrik Ltd. Şti.' nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Ticaret Sicil Müdürlüğü, dava konusu olan ...Can Ltd. Şti.' nin 19.01.1998 tarihinde merkez 85793 sicile kaydedildiğini, sermayesinin 500,00 TL olduğunu, 6103 sayılı kanun m. 20/1 gereğince sermayesini zorunlu miktara yükseltmemesi sebebiyle 6102 sayılı TTK geçici 7. Maddesi uyarınca ihtarda bulunulduğunu, 15.04.2014 tarih ve 8550 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde durumun yayımlandığını, yasal süresi içerisinde ihtara yanıt verilmemesi nedeniyle 12.08.2014 tarihinde sicil kaydının resen silindiğini, bu hususun 18.08.2014 tarihli 8633 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığını belirtmiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, 6102 sayılı TTK geçici m.7/15 son cümlesine göre ticaret sicilden kaydı silinen şirket ve kooperatif alacaklılarının silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye müracaat ederek şirketin ihyasını isteyebileceği, davacının da alacaklı sıfatıyla dava açtığı, şirketin ihyasının istediği, şirket hakkında İzmir 9. İş Mahkemesinin 2018/348 esas sayılı dosyasıyla 24.11.2016 tarihinde dava açıldığı, ancak davacının, hukuki menfaat sahibi olarak, 6102 sayılı kanun geçici m.7 /15. fıkrası gereğince ticaret sicilinden kaydın silindiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebileceği, somut olarak dava konusu şirketin sicil kaydının 26.09.2013 tarihinde ticaret sicilden silindiği ve bu kararın 18.08.2014 tarihinde 8633 numaralı ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği, davacının hak sahibi olarak 6102 sayılı TTK'nın geçici m. 7/15 e göre dava açabilmesi için gerekli olan 5 yıllık hak düşürücü sürenin 18.08.2019 tarihinde dolduğu, davacının 03.03.2020 tarihinde davayı açtığı, her ne kadar davacı tarafın da belirttiği üzere sicilden silinme koşullarında usulsüzlük bulunması halinde bu usulsüzlüğün tespiti gerekli ise de yasada yer alan süre hak düşürücü süre olmakla hak düşürücü sürelerin genel niteliği olarak talep ve dava hakkını da ortadan kaldırdığından artık bu süre geçtikten sonra dava açılması mümkün olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; sadece kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ettiği, başkaca somut istinaf başvuru nedenlerinin ve gerekçesinin gösterilmediği, 6100 Sayılı HMK.'nın 355. maddesi uyarınca istinafa konu olayda, terkin tarihi itibariyle derdest bir davanın veya icra takibinin bulunmadığı, davacının ihya için dayanak gösterdiği İzmir 9. İş Mahkemesinin 2018/348 esas sayılı dosyasının dava tarihinin 24/11/2016 tarihi olup, 12/08/2014 terkin tarihinden sonra olduğu, bu durumda kararda resen gözetilmesi gereken kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir halin de mevcut olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun istinaf dilekçesinde istinaf başvuru nedenleri ve gerekçesi gösterilmediğinden 6100 Sayılı HMK'nın 352-(1)-d). maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 22/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.