14. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/3233 Karar No: 2020/517 Karar Tarihi: 16.01.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/3233 Esas 2020/517 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2019/3233 E. , 2020/517 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.03.2015 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 09.05.2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi"nce istinaf talebinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf talebi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin istinaf kabulüyle, yerel mahkeme kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili duruşmalı olarak temyiz etmiştir. Davacı vekili Av. ... hükmün verilmesinden ve kararı temyizinden sonra 07.01.2020 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiş, dosyada mevcut 26.02.2015 tarihli vekaletnamede davadan feragate yetkili bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı kararı) Bu nedenle kararın davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle feragat nedeniyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 16.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.