7. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2207 Karar No: 2021/227 Karar Tarihi: 19.01.2021
5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/2207 Esas 2021/227 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığa, 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan asliye ceza mahkemesinde hüküm verilmiştir. Hüküm gereği hükümlülük, müsadere, nakil aracının müsaderesine yer olmadığı belirtilmiştir. Yerel mahkemenin verdiği bu hüküm, temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, Cumhuriyet Savcısının temyiz istemi reddedilmiştir. Sanık ve katılan idaresi vekilinin temyiz itirazı kabul edilmiştir ve yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Kararın bozulmasına neden olan sebepler arasında, suç tarihinde yürürlükte bulunan kanun maddelerinin yanlış uygulanması bulunmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri 5607 sayılı Kanun'un 3/22 ve 5/2 maddeleri ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7.maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrasıdır. Bu kanun maddeleri, ceza türleri ve uygulamalarına dair açıklamalar içermektedir.
7. Ceza Dairesi 2018/2207 E. , 2021/227 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; I) O yer Cumhuriyet Savcısının temyizinin incelenmesinde; 04/03/2015 tarihli hükmü 1412 sayılı CMUK.nun 310/3"te belirtilen 1 aylık yasal süresinden sonra 29/04/2015 tarihinde temyiz ettiğinden o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, II) Sanık ve katılan ... İdaresi vekilinin temyizinin incelenmesinde; Gıyabi kararın sanığa tebliğ edildiğine dair dosyada tebligat parçası bulunmadığından, sanığın temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek, katılan ... İdaresi vekilinin temyizinin nakil aracının müsaderesi gerektiği ile sınırlı olduğu gözetilerek yapılan incelemede; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Kabule göre de; Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 19/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.