Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/24784
Karar No: 2017/9006
Karar Tarihi: 18.12.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/24784 Esas 2017/9006 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/24784 E.  ,  2017/9006 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava; 09/09/2004 tarihli iş kazasında sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ve yapılan masraf ve ödemelerden oluşan Kurum zararının tazmini istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir.
    Rücu davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusuru olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığında sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller taktir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, bu davalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığının ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi, 4857 sayılı Kanunun 77. maddesi çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
    Sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporları ile ulaşılan sonuçlar, rücu davasında Kurumun taraf olmaması nedeniyle bağlayıcı nitelikte bulunmamakta, işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları yönünden ayrıntılı irdeleme içermesi halinde güçlü delil olarak kabul edilebilmektedir.
    Öte yandan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hakiminin, ceza hakiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (P........hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır.
    Somut olayda, 09/09/2004 tarihinde davalı ....’nin sigortalısı olan kazalı,davalı şirketin dava dışı ....’dan ihale yoluyla ...... İlçesi şehir içi şebekesinin eskimiş kısımlarının yenilenme çalışmaları sırasında,ağaçtan elektrik direğindeki çalışması sırasında ağaç direğin dibinden kırılarak devrilmesi nedeniyle direkle birlikte zemine düşerek yaralanmış, Mahkemece davacı .......’ın asıl işveren olabileceği hususu irdelenmeden davalı ... .nin %65 oranında, davalı şirket yetkilisi davalı ...’nın %15 oranında ve kazalı işçinin %20 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği kusur raporu hükme esas alınarak karar verildiği anlaşılmıştır.
    Dava konusu olaya ilişkin ceza dosyası olan ...............esas sayılı dosyasında . ... .hakkında “taksirle yaralamaya neden olmak” suçundan yapılan yargılama sonucunda ... 3/8, ... 3/8, kazalıya 2/8 kusur izafe edilmiş,.’in ise kusursuz olduğu kanaatine varılmak suretiyle adı geçenin beraatine, ... hakkında adli para cezasına, ..............ise vefat ettiği anlaşıldığından hakkındaki kamu davasının düşürülmesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmektedir.
    Mahkemece, hükme esas almış olduğu kusur raporu, olayla ilgili ceza davasında alınan kusur raporu ile çelişkili olup ceza davasında kusurlu bulunarak mahkum olanlara, zararlandırıcı sigorta olayının meydana gelmesinde az da olsa bir miktar kusur verilmesi ile dava konusu olayda dava dışı ......’ın davalı şirket ile olan hukuki ilişkisi irdelenerek .......’ın asıl işveren olup olmadığı hususu, yine dava dışı müteveffa ...........n da davalı şirket ile aralarındaki hukuki ilişki de irdelenmek suretiyle bu kişi ve kuruluşların olaydaki kusurları da değerlendirilmek üzere iş kazasının olduğu meslek kolu ile iş ve işçi güvenliği konusunda uzman bilirkişi kurulundan ceza dosyasındaki kusur raporu da gözetilerek mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi de giderecek şekilde yeniden kusur raporu alınarak sonuca gidilmelidir.
    2) Sigortalının sürekli iş göremezlik oranı hususunda da sigortalıya 27.04.2011 tarihindeki sürekli iş göremezlik derecesi tespit formunda %32,2 sürekli iş göremezlik oranı belirlendiği, ........ 27.12.2013 tarihli raporunda ise %22,2 oranında sürekli iş göremezlik oranı tespit edilen sigortalının, sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi için raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    Kesinleşen Kurum kararının değişmezliği, sürekli işgöremezlik derecesinin aynı kaldığı süre ile sınırlı olup, sigortalının lehine veya aleyhine, sürekli işgöremezlik derecesinin değişmesi halinde Kurum kararı da değişecektir. Kurumun da her zaman bu konuda sigortalıyı kontrol muayenesine tabi tutabileceğine dair 506 sayılı Kanunun 25. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 94. maddesi dikkate alındığında, mahkemece yapılacak iş, raporlar arasındaki çelişkiyi gidererek yöntemince yapılacak araştırma sonunda karar vermek olacaktır.
    Bu yönde, sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yolun ne olduğu 506 sayılı Kanunun 109. maddesi ile 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları”na dair 95. maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre, kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin.......... itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, ......veya ...... ilgili ana bilim dalı konseylerinden . çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; ..... raporu arasında çelişki ortaya çıkması durumunda, çelişkinin .... maddesi gereği A..........giderilmesi gereklidir. Çelişkinin ..... Fakültelerinin ilgili ana bilim dalından alınan sağlık kurulu arasında çıkması halinde de, amacın uyuşmazlığı en geniş katılımlı bir kurul kararı ile sona erdirmek, yeni çelişkilerin ortaya çıkıp uyuşmazlığı çözümsüzlüğe itmeyi engellemek olduğu dikkate alındığında, ilgili ........... başvurulmalı ve alınacak raporla uyuşmazlık sona erdirilmelidir.
    Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme ile eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve temyiz etmeyen davalılar açısından Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek bir karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    ........


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi