Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1630
Karar No: 2022/2194
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1630 Esas 2022/2194 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu, alacaklı davacının Moda Mobilya İnşaat ve Gıda Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi'nden alacaklı olması ve takibin derdest olmasıyla ilgiliydi. Davacı, terkin edilen şirketin tasfiyesinin tamamlanmadığını ve borçlularının bulunduğunu iddia ederek ihyasını talep etti ancak ilk derece mahkemesi, dava şartı yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Bölge Adliye Mahkemesi ise terkin edilen şirketin Ticaret Kanunu'nun geçici 7. maddesi gereğince çözülmesi gerektiğini ve davaya davalı sıfatıyla katılacak bir taraf olmaması nedeniyle davanın esastan reddedilmesi gerektiğine karar verdi. Temyiz incelemesi sonucunda da mahkemenin bu kararı onandı. Kanun maddeleri olarak, TTK'nın geçici 7. maddesi ve HMK'nın 114. ve 353/b-1 maddeleri belirtilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2021/1630 E.  ,  2022/2194 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ



    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.05.2020 tarih ve 2020/305 E- 2020/187 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 23.10.2020 tarih ve 2020/1949 E- 2020/1306 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının Moda Mobilya İnşaat ve Gıda Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’nden alacaklı olduğu, alacağın tahsili için Konya 1. İcra Müdürlüğü’nün 2019/44 esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, takibin derdest olduğunu, borçlu Moda Mobilya İnşaat ve Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’nin kaydının, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 04/03/2020 tarihli cevabi yazısı ile, 26/06/2014 tarihli işlemle TTK'nın geçici 7. maddesi gereğince terkin edildiğini öğrendiklerini, terkin edilen şirketin tasfiyesinin tamamlanmadığını, şirket müdürü ve tasfiye memuru olan davalı ... ile diğer ortak Hacı Kuyucu'nun şirkete karşı sermaye borcu bulunduğunu, bu borcun ödendiğinin ilan edilmediğini, bu nedenle şirketin aktiflerinin mevcut olduğunu, tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılması gerektiğini, eksiklik bulunması halinde şirket sicilden silinse bile, tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabul edilemeyeceğini, ihyası istenen şirket hakkındaki takip dosyalarının halen derdest olduğunu, borcun ödenmediği ileri sürerek, söz konusu şirketin ihyası ile ek tasfiye için yeniden tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalıya dava dilekçesi tebliğe çıkarılmadan dosya üzerinden karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesince, davanın TTK’nın geçici 7. maddesine istinaden resen terkin edilen şirketin ihya davası olduğu, bu nedenle işlemi yapan Konya Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne karşı açılması gerektiği, şirketin, şirketin son yöneticileri veya tasfiye kurulu üyelerinin resen terkine dayalı ihya davalarında davalı sıfatları bulunmadığından şirketin son yöneticisi olan davalı ...'ya dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, ihyası istenen şirketin, TTK'nın geçici 7. maddesi gereğince 26/06/2014 tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edildiği, 04/07/2014 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edildiği, TTK'nın geçici 7. maddesinin 1. fıkrasında 01/07/2015 tarihine kadar bu maddede belirtilen halleri tespit edilen ticaret şirketleri ile kooperatiflerin ticaret sicil kayıtlarının silinmesinin, diğer kanunlardaki usullere uyulmaksızın, bu madde gereğince yapılacağını hüküm altına aldığı, dava konusu şirketin ticaret sicilinden terkininin 26/06/2014 tarihinde yapılması nedeniyle iş bu nizanın TTK’nın geçici 7. maddesine göre çözülmesi gerektiği, TTK’nın geçici 7. maddesinin 11. fıkrasında, yapılan ihtar ve ilana rağmen, süresi içerisinde cevap vermeyen veya tasfiye memurunu bildirmeyen ya da durumunu kanuna uygun hale getirmeyen, adres ve kayıtlarını bildirmeyen, şirket ve kooperatiflerin unvanının ticaret sicilinden resen silineceğinin hüküm altına alındığı, şirketin bu maddeye uygun olarak Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünce terkin işleminin gerçekleştirildiği, geçici maddede terkinden itibaren 5 yıl sonra açılacak ihya davalarında tasfiye memuru veya sicil gazetesinde görülen son yetkiliye karşı dava açılacağı yönünde bir hüküm bulunmadığı, yasal hasım olan Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün davaya dahil edilmesinin de mümkün olmadığı, ilk derece mahkemesince verilen davanın usulden reddine yönelik karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına, mahkemece dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmişse de, husumet HMK’nın 114. maddesinde sayılan dava şartlarından olmadığından, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirse de, bu hatanın sonuca etkili olmamasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 22/03/2022 tarihinde kesin oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi