
Esas No: 2021/1513
Karar No: 2022/9708
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/1513 Esas 2022/9708 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/1513 E. , 2022/9708 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1- Mahkûmiyet; Iğdır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/05/2019 tarihli, 2018/227 esas ve 2019/208 sayılı kararı
2- İstinaf başvurularının esastan reddi; Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 27/10/2020 tarihli, 2020/1407 esas ve 2020/1735 sayılı kararı
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesi:
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesinden sonra, sanığın tutuklu bulunduğu Van M tipi kapalı ceza infaz kurumu aracılığıyla gönderdiği 12/09/2022 tarihli dilekçesinde "... Temyiz hakkımdan feragvat ediyorum. Dosyamın onaylanıp tarafıma gönderilmesini istiyorum..." şeklindeki beyanı temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğundan, temyizden vazgeçmesi nedeniyle hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
B) Sanıklar ... ve Nurdagül hakkında verilen istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin hükümlerin incelenmesinde:
Sanık ... müdafii süresinde duruşma talebinde bulunmuş ise de; dosya kapsamı dikkate alınarak 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanık ... hakkındaki inceleme takdiren duruşmasız olarak yapılmıştır.
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanıklar müdafilerinin dilekçelerinde belirttikleri temyiz sebeplerinin hükümlerin hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanıklara verilen adli para cezalarının TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarı" belirtilmeyerek TCK’nın 52/4. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
2- Hükümlerden sonra TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMK'nın 302. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu durumların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 303. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
İlk Derece Mahkemesi hükmünün;
1- Hüküm fıkrasının, sanıklara verilen adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin (A-5) ve (D-4) numaralı paragraflarına "...geri kalan kısmın tamamen tahsil edileceği" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği" ibaresinin eklenmesi,
2- TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili (A-8) ve (D-7) numaralı paragraflarda "... Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler" ibaresinin yazılması,
Suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi hükmünün DÜZELTİLEREK TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİNE, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık ... hakkındaki tahliye talebinin reddine,
C) Sanık ... hakkında hakkında verilen istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenin dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Dosya kapsamına ve UYAP'tan yapılan incelemeye göre; aleyhinde değişik anlamlar yüklenebilen soyut iletişim tespit ve çözüm tutanakları dışında mahkûmiyetine yeterli delil bulunmadığı aşamada, 15/11/2017 tarihinde diğer sanık ...'dan ele geçen suç konusu uyuşturucu maddeyi diğer sanık ...'ya kendisinin verdiğini söyleyen sanığın kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardımda bulunduğu gibi 07/12/2017 tarihinde Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde "... isimli şahıs da Hilal Ekmek Fırının üst katında oturmaktadır. Bu şahıs da uyuşturucu madde satmaktadır. ... isimli şahıs 0541 829 83 65 nolu telefon hattını kullanır." şeklindeki beyanı üzerine başlatılan soruşturmada, ... hakkında Iğdır Sulh Ceza Hakimliği'nin 16/01/2018 tarihli ve 2018/128 değişik iş sayılı kararı ile "CMK'nın 135. maddesi gereğince iletişimin dinlenmesine" karar verildiği, yapılan soruşturma sonucunda, bu şahıs hakkında Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 24/05/2018 tarihli, 2018/1416 esas ve 2017/7624 soruşturma, 2018/234 sayılı iddianamesi ile "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan açılan davada, Iğdır 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 09/01/2020 tarihli 2018/75 esas ve 2020/8 karar sayılı ilamı ile mahkûmiyetine karar verildiği, bu hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 13/10/2020 tarihli, 2020/374 esas ve 2020/1552 sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21/09/2022 tarihli, 2021/4963 esas ve 2022/9444 sayılı kararı ile temyiz isteminin esastan reddine karar verildiği,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/12/1993 tarihli 1993/301 esas ve 1993/338 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığın pişmanlık duygusu ve iyi niyeti lehine değerlendirilip TCK'nın 192. maddesinin 3. fıkrasının geniş yorumlanması gerektiği anlaşılmakla, beyanlarıyla ...'in suçla ilgisini açıklayıp mahkûm olmasını sağladığı anlaşılmakla;
Beyanlarıyla kendi suçunun ve ...'in suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmet eden sanık hakkında, TCK'nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarı" belirtilmeyerek TCK’nın 52/4. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
3- Hükümden sonra TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, İlk Derece Mahkemesi'nce sanık ...'in CMK'nın 109/3-a maddesi gereğince "yurtdışına çıkmamak" şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliyesine karar verildiği anlaşılmakla, sanık müdafiinin tahliye talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Ç) Sanık ... hakkında verilen istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenin dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Dosya kapsamına göre; diğer sanık ...'in aleyhinde değişik anlamlar yüklenebilen soyut iletişim tespit ve çözüm tutanakları dışında mahkûmiyetine yeterli delil bulunmadığı aşamada, 15/11/2017 tarihinde kendisinde ele geçen suç konusu uyuşturucu maddeyi diğer sanık ...'den aldığını söyleyerek diğer sanık ...’in suçla ilgisini açıklayıp, suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmet etmesi nedeniyle sanık hakkında, TCK'nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarı" belirtilmeyerek TCK’nın 52/4. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
3- Hükümden sonra TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
D) Sanık ... hakkında verilen istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin hükmün incelenmesinde:
Sanık müdafii süresinde duruşma talebinde bulunmuş ise de; dosya kapsamı dikkate alınarak 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanık hakkındaki inceleme takdiren duruşmasız olarak yapılmıştır.
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, 14/11/2017 tarihli eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenin dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Dosya kapsamına göre; sanığın 14/11/2017 tarihinde tanık ...'a esrar sattığı sabit ise de; iddianamede 13. olay olarak anlatılan 13/11/2017 tarihli olayda, sanığın suçlamayı ve olay tutanağı içeriğini kabul etmemesi, kendisinden uyuşturucu madde ele geçirilen tanık ...'in sanık aleyhine ifadesinin olmaması ve aralarındaki telefon görüşmelerinin ise soyut ve buluşmaya yönelik olması dikkate alınarak, vicdani kanı oluşturacak sayıdaki fiziki takibi yapan tutanak düzenleyicilerinin tanık olarak dinlenilmesi, sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanık hakkında zincirleme suçla ilgili TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- Sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarı" belirtilmeyerek TCK’nın 52/4. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
3- Hükümden sonra TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki tahliye talebinin reddine,
E) Sanık ... hakkında verilen istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin hükmün incelenmesinde:
Sanık müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, hükmolunan hapis cezasının süresine göre CMK'nın 299. maddesi uyarınca reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Olay tutanağı içeriğine ve dosya kapsamına göre; 02/11/2017 tarihinde Iğdır il merkezine 34 TP 7380 plakalı araç ile yüklü miktarda uyuşturucu getirileceği bilgisi üzerine oluştulan uygulama noktasında durdurulan aracın sürücüsü sanık ...'ın ve araçta yolcu olarak bulunan tanık ...'ın kolluk birimine getirildiği, üst aramasının yapıldığı sırada sanığın yanında bulunan kanepenin arka kısmına bir adet mavi ve şeffaf renkli poşet attığının görülmesi üzerine, muhafaza altına alınan maddenin yapılan kontrolünde suç konusu uyuşturucu maddenin ele geçirildiği anlaşılmakla, sanığın olay tutanağı içeriğini ve suçlamayı kabul etmemesi ve duruşmada dinlenen tutanak tanıklarının beyanları da dikkate alınarak, diğer tutanak düzenleyici ...'ün tanık olarak dinlenilmesi, tüm delillerin birlikte değerlendirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini yerine eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
CMK'nın 304. maddesi uyarınca dosyanın Iğdır 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmesine,28/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.