20. Hukuk Dairesi 2015/953 E. , 2015/7898 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., ... köyü 205 ada 42 sayılı parselin tapuda orman niteliği ile ... adına kayıtlı olduğunu, tapunun 2006 yılındaki genel kadastroda aktarma yolu ile oluştuğunu, ancak bir bölümünün kesinleşmiş 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması sonucu ... adına orman sınırları dışına çıkartıldığını ileri sürerek, bu bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile ... adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin (A) harfi ile işaretli 62733 m² bölümünün tapu kaydının iptaline, kütüğün beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkartılmıştır” şerhi de verilerek tarla niteliği ile ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesi sonrasında Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26.03.2013 gün ve 2013/2049 - 3265 sayılı ilâmı ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiş, taraflarca karar düzeltme yoluna başvurulmadığından hüküm 12/06/2013 tarihinde kesinleşmiştir. Kararın kesinleşmesini müteakiben davacı ... vekili 05/11/2013 havale tarihli dilekçesi ile "kararın infazı sırasında yapılan incelemede, kararın eki olan 08.02.2013 tarihli bilirkişi rapor ve krokisi incelendiğinde krokide (A) harfi ile gösterilen kısmın ayrı bir parsel numarası ile ile ... köyü 205 ada 42 parsel nolu orman parselinden iptal edilerek tescil edilmesi durumunda krokide görüldüğü ve bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi (B) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımların da 205 ada 42 nolu orman parselinden ifraz edilerek adanın son numarası verilmek suretiyle orman vasfıyla tescil edilmesi gerektiği, bu sebeple kararın hüküm fıkrasının 1. maddesinde "A harfi ile gösterilen 62.733,58 m2"lik kısmının tapusunun iptal edilerek dava konusu bu kısmın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamına giren yerlerden olduğunun beyanlar hanesine şerh edilmek sureti ile bu taşınmazın tarla vasfı ile T.C ... adına" ibaresinden sonra "krokide (B) harfi ile gösterilen 19142,24 m2"lik kısım ile krokide (C) harfi ile gösterilen 2253,87 m2"lik kısımların adanın son parsel numarası verilmek sureti ile orman vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline" ifadesi eklenmek suretiyle tavzihine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacı vekilinin tavzih dilekçesi davalı vekiline tebliğ edildikten sonra evrak üzerinden yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin talebinin HMK"nın 305. maddesinde sayılan hallerden olmadığı, zire davacı vekilinin talebinin kararda yer almayan bir hususun hüküm kısmına ilave edilmesine yönelik olup, yasada açıkça belirtilen haller dışında, kararda yer verilmeyen bir hususun hüküm fıkrasına ilave edilmek suretiyle hükmü değiştirecek nitelikte karar verilmesi mümkün bulunmadığından tavzih talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle ... adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1940 yılında yapılan orman kadastrosu, 08.07.1977 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması vardır. Arazi kadastrosu 2006 yılında yapılıp kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 42 sayılı parselin (A) harfi ile işaretli bölümünün 1977 yılında kesinleşen 2/B poligonu içinde kaldığı belirlenerek hüküm kurulduğu, (B) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımların yüzölçümlerinin belirli olduğu ve orman vasfıyla tapuda kayıtlı kalacakları gözönünde bulundurulduğunda, bu kısımlarla ilgili hüküm kurulmasına gerek olmayıp yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 29/09/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.