14. Hukuk Dairesi 2010/6772 E. , 2010/9832 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 09.06.2008 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki, takibin iptali ve menfi tespit istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 23.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 05.10.2010 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av.... ile karşı taraftan davalı şirket vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yaptığı icra takibi sebebiyle menfi tespit, icra takibinin iptali ve ipoteğin kaldırılması ile kötüniyet tazminatı tahsili istemlerine ilişkindir.
Davalı şirket, ipoteğin ticari ilişki sebebiyle kurulduğunu, eski malikten alacakları olduğunu, davacıların da ipotekle teminat altına alınan alacaklarından sorumlu olduğunu, açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava reddedilmiştir.
Hükmü, taraflar temyiz etmiştir.
1-Davalı ipotek alacaklısı, temyiz dilekçesini esas defterine kaydettirmediği gibi, temyiz harcını da yatırmayarak hükmün temyizi için öngörülen 15 günlük yasal süreyi geçirdiğinden, temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2-Davacıların temyiz itirazlarına gelince;
06.08.1997 günlü ipotek aktinden borçlusunun dava dışı Ertürk Dölek, ipotek alacaklısının davalı şirket olduğu ve ipoteğin karz (ana para) ipoteği için temin edildiği, 25272 ada 3 sayılı parseldeki 2 numaralı bağımsız bölümün daha sonra tapuda 24.04.2001 tarihinde davacılara satıldığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Gerçekten, Türk Medeni Kanununun 883.maddesine göre borçlu alacaklıdan ipoteğin terkinini ancak alacak sona erdiğinde isteyebilir. Yasanın 888.maddesine göre de ipotekli taşınmazın devri, aksi kararlaştırılmış olmadıkça borçlunun sorumluluğunda ve güvencede bir değişiklik meydana getirmez. Kısaca, taşınmaza sonradan malik olan davacılar 3 sayılı parsel üzerine kurulan davalının ipotek alacağından sorumludur. Diğer taraftan, ipotek aktinin çerçevesini resmi akit tablosunda yazılı olanlar tayin eder. Akit tablosunda ana para ipoteği olarak kurulmuştur. Mahkemece ipoteğin niteliğinde yanılgıya düşülmüş olup konu ile ilgili olarak bilirkişi incelemesi yaptırılarak tarafların alacak borç durumlarının saptanmasına da gerek bulunmamaktadır. İpotek aktinde yazılı borç, davacılar tarafından ödenmediğinden davanın reddi doğrudur. Borçlular tarafından icra dosyasına yatırılan tutar ise icra müdürlüğünce gözetilebilir.
1-Davalı ipotek alacaklısı, temyiz dilekçesini esas defterine kaydettirmediği gibi, temyiz harcını da yatırmayarak hükmün temyizi için öngörülen 15 günlük yasal süreyi geçirdiğinden temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacıların bütün temyiz itirazların reddi ile hükmün ONANMASINA, 750,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının davacılardan tahsiline, 05.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.