Esas No: 2020/1653
Karar No: 2020/3149
Karar Tarihi: 14.12.2020
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1653 Esas 2020/3149 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1653
Karar No : 2020/3149
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... (...) Derneği
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 23/01/2020 tarih ve E:2019/19722, K:2020/406 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 17/07/2008 tarih ve 26939 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin ekinde yer alan "EK-II Seçme Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler Listesi"ne 47. maddesinden sonra gelmek üzere 48. maddenin eklenmesine ilişkin 19/12/2009 tarih ve 27437 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmeliğin 1. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 23/01/2020 tarih ve E:2019/19722, K:2020/406 sayılı kararıyla;
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 13/05/2015 tarih ve E:2013/1709, K:2015/1795 sayılı bozma kararına uyularak;
Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği hükümleri bir bütün olarak incelendiğinde; gerek Yönetmelik ekinde yer alan EK-I Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak Projeler Listesinde sayılan projelerin, gerekse EK-II Seçme Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler Listesinde yer alan projelerin, Yönetmelik kapsamında çevresel etki değerlendirmesine tabi projeler olduğu,
Yönetmelik ile belirlenen seçme eleme kriterlerinin veya bu kriterlere göre yapılacak değerlendirme sonucunda bir proje için "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gereklidir" yönünde karar verilmemesinin ayrıca yargısal denetime tabi tutulabileceği,
Bu itibarla; Anayasa Mahkemesinin 08/07/2009 tarih ve 27282 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 15/01/2009 tarih ve E:2006/99, K:2009/9 sayılı kararındaki gerekçesi de dikkate alındığında, dava konusu düzenlemenin, maden arama faaliyetlerinin 17/07/2008 tarih ve 26939 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin kapsamına alınmasına ve EK-II başlıklı Seçme Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler Listesine dahil edilmesine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 2872 sayılı Çevre Kanununun, petrol, jeotermal kaynaklar ve maden arama faaliyetlerini çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) kapsamı dışına çıkaran 10. maddesinin 3. fıkrasının Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi sonrasında, iptal kararının uygulanması amacıyla yürürlüğe konulan dava konusu düzenlemenin yargı kararının gerekçelerine uygun olmadığı, nitekim, Anayasa Mahkemesinin kararında, arama faaliyetlerinin biyolojik çeşitlilik üzerinde ya da doğada değişiklikler meydana getirebileceği, bu değişikliklerin uzun dönemli etkileri olabileceği ve bunun çevre için riskler taşıdığı, mevcut risklerin ortadan kaldırılması ve önlenebilmesi için bu faaliyetlerde ÇED sürecinin öngörülmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, iptali istenilen düzenleme ile arama faaliyetlerine sadece ÇED Yönetmeliği'nin EK-II listesinde yer verildiği gibi eşik değerler getirilerek bu değerlerin altında kalan faaliyetlerin kapsam dışı bırakıldığı, sonuç olarak, dava konusu düzenlemenin, T.C. Anayasasının 56. maddesine, uluslararası sözleşmelere, üst hukuk normlarıyla belirlenen koruma ilke ve esaslarına aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." denilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 13/05/2015 tarih ve E:2013/1709, K:2015/1795 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 23/01/2020 tarih ve E:2019/19722, K:2020/406 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.