14. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/7295 Karar No: 2010/9827 Karar Tarihi: 05.10.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/7295 Esas 2010/9827 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2010/7295 E. , 2010/9827 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.04.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, kademeli olarak tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 05.10.2010 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı şirket vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı.Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı ... İnşaat Emlak Turizm Lmt. Şti.ne ait 211 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki G Blok 2 numaralı bağımsız bölümü davalı kocası ... ile birlikte yarı yarıya satın almak amacıyla anlaştıklarını, ancak davalı kocasının ortak hesaptaki parayı çekerek şirkete vermesi üzerine şirket tarafından noterde 26.12.2007 tarihinde düzenlenen sözleşme ile tamamının satışının kocasına vaad edildiğini ileri sürerek, taşınmazın 1/2 payının iptali ile adına tescilini, bu istemi kabul edilmediği taktirde ortak hesaba yatırdığı 55.000 Euro’nun davalılardan tahsilini istemiştir. Davacı yargılamalar sırasında davasını ıslah ederek, kocasının 26.12.2007 tarihli satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan haklarını noterde 24.08.2009 tarihinde düzenlenen sözleşme ile kendisine temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir. Davalı şirket, davacının Türkiye’de ikamet etmediğini ve gayrimenkul edinme hakkının bulunmadığını savunmuştur. Davalı ..., satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tüm haklarını davacıya temlik ettiğini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın yasal izinler alındıktan sonra davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir. 2- HUMK.nun 388 maddesi uyarınca, hüküm kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.Anılan madde hükmü uyarınca, şarta bağlı ve terditli olarak hüküm kurulması da mümkün değildir. Davacının yabancı uyruklu olduğu gözetilerek 2644 sayılı Tapu Kanunun 35. maddesi ile diğer ilgili yasa hükümleri uyarınca Türkiye’de gayrimenkul edinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, şarta bağlı olarak ve yazılı olduğu şekilde yasal izinler alındıktan sonra dava konusu taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi doğru değildir. Karar açıklanan bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda (1). Fıkrada açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, (2). Fıkrada açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 750.00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 05.10.2010 tarihinde oy birliği ile karar verildi.