Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/5972 Esas 2010/1005 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının işleteni olduğu aracın müvekkiline kasko sigortalı araçta hasara neden olduğunu,sigortalılarına ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibine itiraz nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, 817,00.TL. asıl alacak üzerinden yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece,toplanan delillere göre, davanın kabulü ile davalının ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline,takibin 958,50.TL.üzerinden devamına karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
7.10.2004 tarih, 25606 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5236 sayılı Kanun ile HUMK’na eklenen ek madde 4 ile aynı yasanın 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2009 tarihinden itibaren 1.400,00.TL.na çıkarılmıştır.
Temyize konu edilen miktar yönünden verilen karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi,1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
SONUÇ ; Yukarıda açıklanan nedenlerle,davalı vekilinin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.