18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/12878 Karar No: 2016/996 Karar Tarihi: 20.01.2016
Kişilerin huzur ve sükununu bozma - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/12878 Esas 2016/996 Karar Sayılı İlamı
18. Ceza Dairesi 2015/12878 E. , 2016/996 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Kişilerin huzur ve sükununu bozma, yaralama HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan sanık hakkında yaralama suçundan verilen hükmün kesin nitelikte olması nedeniyle Yerel Mahkemece temyizin reddine karar verildiği ve bu ek karara karşı bir temyiz itirazının da olmadığı belirlenerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1) Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyizinde, eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan ..."nin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2) Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyizine gelince, Sanığa yükletilen kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Hükümden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanunun 5. maddesi ile yapılan değişiklikle TCK’nın 50/6. maddesinde yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Kanunun 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde; infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, hapisten çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, TCK’nın 50/6. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezasının tamamen infaz edileceğinin sanığa ihtar edilmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve katılan sanık ...’nin temyiz iddiaları yerinde ise de, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, “TCK’nın 50/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması” biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.