21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17609 Karar No: 2015/22678 Karar Tarihi: 17.12.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/17609 Esas 2015/22678 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2015/17609 E. , 2015/22678 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 11. İş Mahkemesi TARİHİ : 05/06/2015 NUMARASI : 2011/668-2015/787
Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 01/11/1979 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, davacının 01.11.1985 tarihinde 1 gün süre ile çalıştığının ve sigortalılık başlangıç tarihinin 11.1.1985 olarak tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, istek gibi davanın kabulüne karar verilmişse de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; işverence davacı adına düzenlenen 01.11.1979 tarihli işe giriş bildirgesinin 04.02.1980 tarihinde Kuruma verildiği ancak dönem bordrosunda ismi olmadığından bu çalışmanın Kurumca kabul edilmediği, tek tanık dinlendiği ve tanığın davacıyı tanımadığı, buna göre mahkemece karar altına alınan şekilde çalışmanın kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, dönem bordrosunda ismi bulunan başkaca tanıklar res"en seçilerek beyanları alınmalı, davalı Kurumdan davacıya verilen sigorta numarasının 1979 yılı serilerinden olup olmadığı saptanmalı, davacının hizmet cetveli celpedilmeli ve gerekirse daha sonraki çalışmalarının da inşaat işyerinde geçip geçmediği hususları da tespit edildikten sonra çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.