MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, borçlu hakkında kesinleşen icra takibi sonucunda düzenlenen sıra cetvelinde, alacağı muvazaalı olmasına rağmen, üçüncü sırada yer verilen davalıya 75.295,87 TL pay ayrıldığını, bedeli paylaşıma konu taşınmazda müvekkili lehine de hacizler bulunmasına rağmen, sıra cetvelinde müvekkilinin icra takibi yaptığı bir kısım dosyalara yer verilmediğini, sıra cetvelinde yer verilen icra takip dosyalarında ise satış tarihi itibariyle müvekkilinin alacaklarının ulaştığı miktarlar sorulmadığı gibi takip miktarlarının dahi düşük yazıldığını, haciz tarihleri daha önce olduğu halde sıra cetvelinde müvekkiline döndüncü ve beşinci sıralarda yer verildiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin davalıya pay ayrılmasına ilişkin kısmının iptali ile davalıya ayrılan payın müvekkiline tahsisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu yapılan iddiaları inceleme görev ve yetkisinin icra mahkemesinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın, dava konusu sıra cetvelinde yapılan sıralamanın hatalı olduğu iddiasıyla açılmış olmasına ve davalının alacağının muvazaalı olduğu yönünde bir iddia bulanmamasına göre yargılama görev ve yetkisinin icra mahkemesinde olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsiz olması nedeniyle dava dilekçesinin reddine, hüküm kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili icra hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İİK"nın 142. maddesinin 1. fıkrasına göre, “Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir.” Aynı maddenin 3. fıkrasında ise, alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayıp, sadece sıraya dair itirazlarda şikâyet yoluyla icra mahkemesine başvurulacağı belirtilmektedir.
Somut olayda davacı vekili, davalının sırasına itiraz etmekle birlikte, alacağının da muvazaalı olduğunu ileri sürdüğünden bu itiraz alacağın esasına yapılan itiraz niteliğinden olup bu durumda genel mahkeme görevlidir. Mahkemece bu yön gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle görevsizlik karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.