20. Hukuk Dairesi 2015/716 E. , 2015/7882 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, ... köyünde 2003 yılında yapılan kadastro çalışmalarında müvekkillerinin malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduğu taşınmazın, 520 ada 6 parsel sayılı taşınmaz içerisinde ham toprak niteliğiyle ... tespit edilip tapuya kaydedildiğini belirterek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tapusunun iptaliyle davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, taşınmazın zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığını savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüyle, çekişmeli taşınmazın 14/02/2014 havale tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde mavi renkle çizili olarak gösterilen toplam 6045,69 m2"lik kısmının davalı ... adına olan tapu kaydının iptaliyle ham toprak niteliğiyle davacılar adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece, davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hükme dayanak alınan ziraat bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın uzun zamandan beri tarımsal amaçla kullanılmayan bir yer olduğu açıklanıp netice itibariyle 2. sınıf tarım arazisi olduğu bildirilmiştir. Uzun süre kullanılmayan bir taşınmazın mevcut haliyle 2. sınıf bir tarım arazisi olması mümkün değildir. Bu haliyle ziraat bilirkişi raporu kendi içinde çelişkilidir. Ayrıca keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların soyut nitelikteki beyanları ile tespit bilirkişi beyanları arasında çelişki oluşmasına rağmen bu çelişki giderilmemiş, komşu parsel tutanak ve dayanakları getirtilerek çekişmeli taşınmaz yönünü ne şekilde nitelendirdikleri araştırılmamıştır.
Bilirkişinin kendi içinde çelişkili raporuna ve eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulamaz.
Sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle komşu parsellere ilişkin kadastro tutanak örnekleri ve dayanakları bulunduğu yerden getirtildikten sonra, yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın toprak yapısı, eğim durumu ve oranı, bitki örtüsü, işleniş tarzı ve süresi, imar ve ihyaya konu olan yerlerden olup olmadığı, konu olması halinde imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, taşınmazın tümünün mü yoksa bir bölümünün mü tarımsal amaçla kullanıldığı, kullanılmayan alan olup olmadığı, kullanılmıyorsa kaç yıldır tarımsal amaçla kullanılmadığını, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığını açıklar geniş kapsamlı rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanarak bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; mahalli bilirkişi, zilyetlik tanıkları ve tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınmalı, tespit tutanağı bilirkişilerinin beyanları ile keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık anlatımları arasında aykırılık bulunduğu takdirde çelişki giderilmeli; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, (murisler) yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...nin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 29/09/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.