Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, çaplı taşınmaza ve kadastral yola el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, el atmanın önlenmesi isteği bakımından davanın kabulüne karar verilmiş, yıkım isteği ise reddedilmiştir.
Gerçekten de, davalıların hukuken haklı bir nedene dayanmaksızın davacının paydaşı olduğu 196 sayılı parsele müdahale ettikleri ve kullandıkları samanlığın kadastral yola taşarak yolu kapattığı keşfen saptandığına göre, davacının mülkiyet hakkı ve genel yararlanmadan kaynaklanan kişisel hakkı gözetilerek 196 sayılı parsele ve yola el atmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalıların temyiz itirazı yerinde değildir, reddine.
Ne var ki, yola taşkın biçimde inşa edilen ve böylece yolun kullanımını engelleyen samanlığın taşkın kısmının yıkımına da karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yıkım isteğinin reddedilmesi isabetsizdir.
Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.