Esas No: 2022/1009
Karar No: 2022/2218
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1009 Esas 2022/2218 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/1009 E. , 2022/2218 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 43. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04.06.2021 tarih ve 2021/88 E. - 2021/722 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi'nce verilen 18.11.2021 tarih ve 2021/1788 E. - 2021/1415 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Servis Mars Temizlik Hiz. Tic. Ltd. Şti. hakkında İstanbul Anadolu 21. İş Mahkemesi'nin 2015/503 esas sayılı dosyasında tebligat yapılamadığını ve Servis Mars Temizlik Hiz. Tic. Ltd. Şti.'nin tüzel kişiliğinin ihyası gerektiğini belirterek şirketin ihyasına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap, beyan veya delil sunmamıştır.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalı ... sicil müdürlüğü davanın açılmasına, usulsüz terkin işlemi ile sebep olduğundan ve hakkında açılan dava kabul edildiğinden, (davalı ilk celse açılan davayı da kabul etmediğinden) HMK'nın 326/1 maddesine göre yargılama giderlerinden sorumluluğu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu'nun 559055-0 sicil numarasında kayıtlı iken TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilmiş olan Servis Mars Temizlik Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti.'nin, İstanbul Anadolu 21. İş Mahkemesi'nin 2015/503 E. sayılı dava dosyası yönünden bu dava ve takip dosyaları sonuçlanıp kesinleşme ve infazına kadar geçerli olmak üzere ihyasına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davada İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. madde çerçevesinde yapılan terkin işleminin hatalı olup, davalı tarafından davaya cevap verilmediği de nazara alındığında; somut olayda HMK'nın 312/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmayıp, HMK'nın 326. maddesi uyarınca davalı sicil müdürlüğü yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacağı gerekçeleriyle; davalı sicil müdürlüğünün şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiş ve mahkemece davanın kabulü ile derdest dava dosyasındaki işlemlere hasren şirketin ihyası ile ticaret sicil müdürlüğüne tesciline davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı sicil müdürlüğünden tahsiline karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce res’en terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak; TTK'nın geçici 7. maddenin 15. bendinin son cümlesinde "Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmü yer almaktadır. Mahkemece ihyası istenilen şirketin 13.08.2014 tarihinde TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu hüküm uyarınca sicilden terkin tarihinden itibaren beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılması gerekirken hak düşürücü süre aşılarak 30.12.2020 tarihinde ihya davası açılmış olup yasanın amir hükmü uyarınca davacının hak düşürücü süre içerisinde ihya davası açılmadığı hususunun tartışılmaksızın yanılgılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik davalının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA karar verilmiştir.
2) Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.