Elektrik hırsızlığı - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/44761 Esas 2011/9727 Karar Sayılı İlamı

Tebliğname No : 2 - 2007/223326
MAHKEMESİ : Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2007
NUMARASI : 2007/342 Karar - 2005/1064 Esas
SUÇ : Elektrik hırsızlığı


Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CMK.nun 231/6. maddesinin (a) bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Adli sicil kaydına göre, tekerrüre esas mahkumiyetleri bulunan sanık hakkında hükmolunan cezada 765 Sayılı TCK.nun 81. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış ve dosya içeriğine göre, sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1)-Gerekçeli kararda, iddia makamının esas hakkında görüşünün gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK.nun 230. maddesinin 1. fıkrası (a) bendine aykırı davranılması,
2)-02.08.2006 tarihli celsede “ katılan vekili, sanık hakkında birer ay ara ile iki tutanak tutulduğu ve bu tutanaklardan birisi ile ilgili olarak Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2005/1134 esas dosyada dava açıldığı beyan ettiğinden mahkemesinden istenilmesine” karar verilen bu dava dosyası mahkemesinden getirtilip incelenmeden ve aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunup bulunmadığı tespit edilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3)-Sanık tarafından kaçak elektrik bedelinin iddianame ile dava açılmadan önce katılan kuruma ödenip ödenmediği araştırılarak, sanık hakkında 765 sayılı TCK.nun 523. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4)-Hükmün esasını oluşturan kısa kararda yargılama giderlerinin miktarının gösterilmemesi ve dökümünün yapılmaması suretiyle 5271 Sayılı CMK.nun 324/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 09/05/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.