Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/9816 Esas 2016/13288 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/9816
Karar No: 2016/13288
Karar Tarihi: 14.12.2016

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/9816 Esas 2016/13288 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından mahkum olduğu belirtiliyor. Hırsızlık suçunun sanık tarafından işlendiği kabul ediliyor ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılıyor. Ancak, mükerrirlik uygulamasında adli sicil kaydındaki tekerrüre esas en ağır ilamın dikkate alınmaması nedeniyle hüküm bozuluyor. Konut dokunulmazlığını ihlal suçunda ise, birden çok kişi tarafından birlikte işlenmesine rağmen sanığa TCK'nın ilgili maddesi uygulanmıyor ve yeniden yargılama yapılması gerektiği belirtiliyor. Kararda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki Yasa'nın 108/2 ve 108/4 maddelerine de atıfta bulunuluyor. Bu maddeler, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağını ve denetimli serbestlik süresinin belirlenmesinin infaza yönelik bir işlem olduğunu düzenliyor.
17. Ceza Dairesi         2016/9816 E.  ,  2016/13288 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    I-Hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-)5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki Yasa"nın 108/2. maddesi uyarınca tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağının anlaşılması karşısında;
    ı-)Mükerrirlik uygulamasında adli sicil kaydındaki tekerrüre esas en ağır ilamın, Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 23.10.2012 gün, 2011/569 Esas, 2012/881 Karar sayılı kararıyla hırsızlık suçundan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin hüküm olduğunun dikkate alınması yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
    ıı-)Kabule göre de; Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 22.05.2013 gün, 2012/595 Esas ve 2013/1367 Karar sayılı ilamında birden fazla suçtan mahkumiyetin bulunduğu ve bu hükümlülüklerden ağır olanının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesi suretiyle infazda duraksamaya neden olunması,
    2-)Denetim süresinin belirlenmesinin infaza yönelik bir işlem olduğu gözetilerek, 5237 sayılı Yasanın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrer olan sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine, 5275 sayılı Yasanın 108/4. maddesine dayanılarak denetimli serbestlik süresinin de belirlenmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile O yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından, tekerrür ile ilgili bölüm çıkartılarak, yerine “5237 sayılı TCK’nın 58/6-7.maddesi gereğince, sanık hakkında hükmolunan cezanın,
    Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 23.10.2012 gün, 2011/569 Esas ve 2012/881 Karar sayılı ilamı uyarınca ve bu ilamdaki hırsızlık suçundan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin önceki hükümlülüğü nedeni ile mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, infazdan sonra sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” cümleleri yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II-Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-)Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun, birden çok kişi tarafından birlikte işlendiği olayda, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması,
    2-)5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki Yasanın 108/2. maddesi uyarınca tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağının anlaşılması karşısında;
    ı-)Mükerrirlik uygulamasında adli sicil kaydındaki tekerrüre esas en ağır ilamın, Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 23.10.2012 gün, 2011/569 Esas ve 2012/881 Karar sayılı kararıyla hırsızlık suçundan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin hüküm olduğunun dikkate alınması yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
    ıı-)Kabule göre de; sanık hakkında tekerrüre esas alınan Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 22.05.2013 gün, 2012/595 Esas ve 2013/1367 Karar sayılı ilamında birden fazla suçtan mahkumiyetin bulunduğu ve bu hükümlülüklerden ağır olanının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesi suretiyle infazda duraksamaya neden olunması,
    3-)Denetim süresinin belirlenmesinin infaza yönelik bir işlem olduğu gözetilerek, 5237 sayılı Yasa"nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrer olan sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine, 5275 sayılı Yasa"nın 108/4. maddesine dayanılarak denetimli serbestlik süresinin de belirlenmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile O yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.