19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/22235 Karar No: 2017/6709 Karar Tarihi: 12.09.2017
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/22235 Esas 2017/6709 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2015/22235 E. , 2017/6709 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- 27/05/2013 tarihli celsede şikayetçi vekilinin mazeretinin kabulü karşısında; yeni bir duruşma günü tayin edilerek yargılamaya devam olunması gerekirken, şikayetçi vekilinin yokluğunda yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Şikayet süresinin tespiti bakımından sanığın, yetkilisi olduğu şirketin bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden şikayet tarihini de kapsar şekilde en az bir yıl ve öncesi vergi beyannameleri getirtilerek ve zabıta araştırmasında şirket adresi olarak kiralandığı belirtilen adreste de zabıta araştırması yaptırılarak sonuçlarına göre hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi, Kabule göre de; 1- Sanık hakkında Antalya 5. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2012/1508 Esas ve Antalya 3. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2013/1145 Esas sayılı dosyalarında aynı suçtan kovuşturma yürütülmesi ve suçun sübutu halinde TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması ihtimali karşısında dosyaların getirtilip incelenerek birleştirilmesi hususunun değerlendirilmesi zorunluluğu, 2- 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 337/a maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaşma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaşmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, 3- Sanık hakkında kasıtlı suçtan mahkumiyetin kanuni sonucu olan 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluğunun uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.