Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5663
Karar No: 2021/11726
Karar Tarihi: 18.11.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/5663 Esas 2021/11726 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/5663 E.  ,  2021/11726 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; yolcu taşımacılığı işi yaptıklarını, bu işi yapabilmek için Ulaştırma Bakanlığından taşımacılık izin belgesi aldıklarını, şirketlerine ait bir aracın satış işleminin davalı noterde yapıldığını, Karayolları Taşıma Yönetmeliği"nin 33. maddesine göre taşıma izin belgelerinin iptal edilmemesi için araç satışından itibaren en geç 30 gün içinde yeni bir araç satın almaları ve bu aracı Ulaştırma Bakanlığına bildirmeleri gerektiğini, davacı şirkete ait aracın satış işleminin 18/05/2007 tarihinde davalı noterde yapıldığını ancak satış sözleşmesine 16/05/2007 tarihinin yazıldığını, satış tarihinin yanlış yazılması nedeniyle yeni araç alımı 30 gün içinde yapılmadığından dolayı Ulaştırma Bakanlığınca taşımacılık belgelerinin iptal edildiğini, taşımacılık işini yapamadıklarını ileri sürerek; şimdilik 1.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiş, 18/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 23.511 TL"ye artırarak talep ettiği tazminatların 18/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; zamanaşımı süresinin dolduğunu, satış sözleşmesine 16/05/2007 tarihi yazılmış ise de noterlik damgasında ve rehinli satışa onam belgesinde 18/05/2007 tarihinin yazıldığını savunarak; davanın reddi istemiştir.
    Mahkemece; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar, davacının temyizi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 03/10/2011 tarihli ve 2011/8092 E. 2011/9974 K. sayılı kararıyla; davacının, davalı notere yönelttiği eylem aynı zamanda ceza kanununda suç olarak düzenlenmiş olduğundan, zamanaşımı süresinin de ceza zamanaşımına göre belirlenmesi gerektiği, bu nedenle mahkemece, işin esasının incelenmesi kusur, zarar ve sorumluluk durumunun belirlenmesi ve varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma kararına direnilmesi ve hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10/04/2013 tarihli ve 2012/4-1161 E. 2013/498 K. sayılı kararıyla; zamanaşımı süresi dolmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
    Bozma sonrası mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, 23.511 TL"nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine Dairece verilen 01/06/2020 tarihli ve 2020/2170 E. 2020/2445 K. sayılı kararıyla; hükmedilen tazminata kısa kararda faiz işletilmesine karar verilmemiş iken, gerekçeli kararda hükmedilen tazminata olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi çelişki oluşturduğu gerekçesi ile bozulmuştur.
    Bozmaya uyan mahkemece; davacının maddi tazminat yönünden davasının kabulü ile 23.511 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminata ilişkin davasının reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının tüm, davalının aşağıdaki bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT"nin 10 ncu maddesinde; “Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
    (...) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
    Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." düzenlemesi yer almaktadır.
    Buna göre mahkemece; davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmiş olması nedeniyle AAÜT"nin 10/4. maddesine göre davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasına 7. bent olarak “7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT "nin 10/3. maddesine göre 3.400 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,’’ ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 284,70 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi