20. Hukuk Dairesi 2015/417 E. , 2015/7862 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ..., ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., 02.09.2009 tarihli dilekçe ile açtığı davada, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan çalışmalarda ... köyü 103 ada 1, 5 ve 10, 104 ada 43, 106 ada 1, 2, 3 ve 4, 107 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların, davalılar adlarına tesbit edilmiş ise de orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, tesbitin iptali istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne; taşınmazların tesbitlerinin iptali ile orman niteliğiyle ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından 107 ada 3, 4, 5 ve 6 parsellere; ... ve ... tarafından da 103 ada 1 ve 5, 104 ada 43 parsellere yönelik olarak temyiz edilmesi üzerine;
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29/04/2013 gün ve 2012/15484-4764 sayılı kararıyla “Hükme esas alınan uzman bilirkişi raporuna ekli 1959 yılı hava fotoğrafları incelendiğinde, taşınmazların bazı bölümlerinin koyu, bazı bölümlerinin açık renkli bölümde kaldığı, tamamının ormana sınır olmadığı; batı, doğu ve güneyden şahıs taşınmazlarına sınır olduğu, arada da dava dışı parseller bulunduğu, mahkemece, bu parsellerin ve diğer komşu parsellerin tespitlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan ve hava fotoğrafındaki görünümleri dikkate alınmadan tamamının orman bütünlüğü içinde değerlendirildiği anlaşılmaktadır. O halde; mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazlara komşu 103, 104 ve 108 adada bulunan taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları ve varsa dayanağı kayıt ve belgeler getirtilmeli, yine dava dışı 103 ada 3, 4, 6, 9, 11 ve 36 sayılı parsellerin kadastro tutanakları, davalı iseler dava dosyaları, kesinleşmişlerse tapu kayıtları getirtilmeli, bir kısım taşınmazların davaya konu olup, orman olarak ... adına tescillerine dair verilen kararın temyiz edilmediği için kesinleştiği de gözönünde bulundurularak, temyize konu taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesine göre orman içi açıklığı olup olmadığı belirlenmeli, böylece toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.” denilerek 107 ada 3, 4, 5 ve 6, 103 ada 1 ve 5 ile 104 ada 43 sayılı parseller yönünden bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilâmına uyulduktan sonra; davanın kabulüne, çekişmeli 107 ada 3, 4, 5 ve 6, 103 ada 1 ve 5 ile 104 ada 43 sayılı parsellerin kadastro tespitlerinin iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından 107 ada 3, 4, 5 ve 6 parsellere; ... ve ... tarafından da 103 ada 1 ve 5, 104 ada 43 parsellere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve temyiz harcının istek halinde iadesine 29/09/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.