8. Ceza Dairesi 2016/3820 E. , 2016/7358 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Genel güvenliği kasten tehlikeye sokacak şekilde silahla ateş etme
HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, paraya çevirmeye ve ertelemeye yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün (ONANMASINA), 02.06.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE
Sanık ... hakkında, genel güvenliği tehlikeye sokacak şekilde silahla ateş etmek suçundan TCK.nun 170/1-c maddesinden cezalandırılması için dava açılmıştır.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda sanığın, 5237 sayılı TCK.nun 170/1-c, 62, 53/1, 54/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve zoralıma, sanık hakkında CMK.nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkemenin mahkumiyete ilişkin kararı, süresi içerisinde sanık tarafından temyiz edilmiştir.
6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün, sanık tarafından temyizi üzerine sayın çoğunluğun onamaya ilişkin kararı yerinde değildir. Şöyle ki;
Ceza Genel Kurulunun 01.06.2010 gün ve 96/134 sayılı kararında da belirtildiği üzere koşullu bir düşme nedeni oluşturan "hükmün açıklanmasının geri bıra- kılması" müessesesi, (mahkumiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin) objektif koşulların varlığı halinde mahkemece, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce değer- lendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde öncelikle uygulanacak, koşullarının bulunmadığı veya uygulanmaması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde ise, cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin diğer hükümler değerlendirilecektir.
Somut olayda da; mevcut adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kaydın, 5 yıllık denetim süresinin bu dosyadaki suçtan önce dolması nedeniyle açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak düşmesine karar verilmesi gerektiği gibi yine sanık hakkında önceden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının CMK.nun 231/5. maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği dikkate alındığında bunlara dayanarak sanığın sabıkalı kişiliğinden bahsedilemeyeceği ve suç tarihi itibariyle kesinleşmiş mahkumiyeti de bulunmadığından, sanığın adli sicil kaydına dayalı olmayan kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurulup, yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususu yasal gerekçe ile tartışılarak sonucuna göre CMK.nun 231/5. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekçeleriyle bozulması yerine, yerel mahkemenin usul ve yasaya uygun olmayan kararının onanmasına dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 02.06.2016