Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılardan Kurum, S.. V.. ve M.. B.. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının köyü ilköğretim okulunda 20/12/2003- 05/05/2004, 03/10/2004- 21/05/2005, 13/01/2006- 08/05/2006 ve 06/12/2006- 07/05/2007 tarihleri arasında mevsimlik olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı Kaymakamlığı S.. V.. ve M.. B.. bünyesinde 20/12/2003 - 05/05/2004 - 03/10/2004 - 21/05/2005 - 13/01/2006 - 31/08/2006 - 06/12/2006 ve 07/05/2007 tarihleri arasında hizmet akdi ile çalıştığının tespitine, davalılardan İ.. B.. açısından husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme hükmünde nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar. Hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi gereğince, hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Ancak, duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. .../... Somut olayda, davacının 200 yılına dair talebi 13.01.2006- 08.05.2006 tarihleri arasında çalıştığının tespiti ile sınırlı olmasına rağmen mahkemece talep aşılarak 13.01.2006- 31.08.2006 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesi hatalı olmuştur. Öte yandan, mevsimlik olarak kabul edilen çalışma tarihlerinin arasına virgül konulmayarak infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması hatalıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1.) bendi silinerek yerine " Davacının davalı Kaymakamlığı S.. V.. ve M.. B.. bünyesinde 20/12/2003 – 05/05/2004, 03/10/2004 – 21/05/2005, 13/01/2006 – 08.05.2006 ve 06/12/2006- 07/05/2007 tarihleri arasında hizmet akdi ile çalıştığının tespitine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.