Banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/33391 Esas 2021/3789 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/33391
Karar No: 2021/3789
Karar Tarihi: 30.03.2021

Banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/33391 Esas 2021/3789 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2017/33391 E.  ,  2021/3789 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : 1- TCK"nın 158/1-d-j, 62, 52/4, 53/1-a, b, c, d, e, maddeleri gereğince mahkumiyet
    2- TCK"nın 158/1-d, j, 35/2, 62/1, 52/2, 53/1-a, b,c, d, e, maddeleri gereğince mahkumiyet
    3- TCK"nın 204/1, 43, 62, 53/1-a, b, c, d, e, 63, 54 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçları ile resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, katılan ... kimlik bilgileri ve kendisine ait fotoğraf yapıştırmak suretiyle elde edilen sahte nüfus cüzdanı ile katılan ... Çorum Şubesinden 30.000TL. kredi kullandığı ve TEB Çorum Şubesinden kredi çektiği sırada görevli memur tarafından nüfus cüzdanının sahte olabileceğinden şüphelenilmesi üzerine, katılan ..." telefonla ulaşılarak kredi başvurusunda bulunmadığının öğrenilmesi üzerine eylemin teşebbüs aşamasında kalmak suretiyle sanığın üzerine atılı bu şekilde atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
    1) Resmi belgede sahtecilik ve müşteki Türk Ekonomi Bankasına yönelik nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden yapılan incelemede;
    Sanığın tevil yollu ikrar içeren savunmaları, katılan beyanları, fotoğraf ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın atılı suçu işlediğine yönelik mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın eksik inceleme ile karar verildiğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    2) Katılan ..."a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden yapılan incelemede;
    Sanık savunması, katılanların beyanları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde, adli para cezası belirlenirken, tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması suretiyle tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, 5275 sayılı Kanunun 106.maddesinde öngörülen adli para cezası yerine çektirilecek hapis cezası süresinin belirlenmesi açısından, infazda tereddüt oluşturacak şekilde doğrudan elde olunan haksız yararın iki katı esas alınmak suretiyle fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "62.000 TL." ve "51.667" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak yerlerine sırasıyla "3100 gün", “2583 gün” ve "51.660 TL" adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.