3. Hukuk Dairesi 2020/6293 E. , 2021/5525 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; İzmir ... Devlet Hastanesinde Anestezi teknikeri statüsünde çalışmakta iken, yasa uyarınca memur statüsüne geçirildiğini, İş Yasasına tabi olduğu dönemde Türkiye Sağlık İşçileri Sendikasına üye olduğunu, bu sendika ile işveren SSK arasında imzalanan sözleşme uyarınca ödenmesi gereken alacaklarının tahsili için davalıya vekaletname verdiğini, hakettiği TİS"den kaynaklanan ücret farkı, ikramiye, sosyal yardım, hizmet zammı, konut ve vasıta yardımı, fazla çalışma, genel tatil ve yıllık izin ücretlerinin tahsili için açılan İzmir 1. İş Mahkemesi"nin 2004/772 esas sayılı ve İzmir 7. İş Mahkemesi"nin 2006/379 esas sayılı davalarının karara çıktığını ve kesinleştiğini, mahkeme kararının takibe konulduğunu, vekil olan davalının hatalı ve eksik hesaplamalar yaptığını, gerek faiz başlangıçlarında gerekse faiz türlerinde gerekse de diğer bazı alacak kalemlerinde hataları bulunduğunu, kararın davalı tarafından temyiz edilmemesi suretiyle kesinleştiğini, zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 9.000TL"nin temerrüt tarihi olan 27.04.2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 563,35TL"nin 09/02/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyizi üzerine 13. Hukuk Dairesinin 21.09.2017 tarihli ve 2016/6802 esas, 2017/8447 karar sayılı ilamı ile; "...Somut olayda taraflar yargılama aşamasında banka isimlerini bildirmiş olup yukarda anlatılan ilkeler ışığında incelemesi yaptırılarak sonuca gidilmelidir. Bu durumda mahkemece, yapılacak iş taraflarca bildirilen tüm bankalardan fiilen uyguladıkları işletme kredisi faiz oranlarından eksik olan varsa getirtilerek en yüksek işletme kredisi faiz oranı tespit edilerek bilirkişiden ek rapor yada gerekirse yeni rapor alınmak suretiyle, faiz hesaplanırken birer yıllık dönemler halinde hesaplanması gerektiği de gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle bozulmuştur.Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, 3.053,80TL"nin 09/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece fiilen uygulanan en yüksek işletme kredisi faizinin tespiti için bankalara müzekkere yazıldığı, Türkiye İş Bankasının işletme kredisi faizlerinin sorulduğu müzekkerelere, bankalarında fiilen işletme kredisi faizinin uygulanmadığı belirtilerek Merkez Bankasının belirlediği azami faiz oranlarının bildirildiği, bu oranların bilirkişi tarafından fiili uygulanan faiz oranı olmadığı gerekçesiyle hesaplamalarda dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, Türkiye İş Bankasında fiilen uygulanan faiz oranının yıllara göre ayrı ayrı ne olduğu netleştirilerek ve gerektiğinde ek rapor alınmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme neticesinde yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.