1. Ceza Dairesi 2018/1702 E. , 2020/1183 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.01.2017 tarih ve 2016/133 esas, 2017/7 sayılı kararı ile;
... ve ..."yi kasten öldürme suçlarından; TCK.nin 81/1, 29, 62, 53/1-2-3, 63, 54. maddeleri uyarınca 11 yıl 8 ay hapis cezası (2 kez) ile cezalandırılmasına yönelik istinaf başvurularının CMK"nin 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ...’nun, maktuller ... ile ...’ye yönelik kasten öldürme suçundan TCK’nin 81, 29 ve 62. maddeleri uyarınca iki kez 11 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesince kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak sanık müdafii ile katılanlar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, istinaf taleplerinin esastan reddine ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 01.03.2017 gün ve 2017/440 esas, 2017/35 sayılı kararında bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan; duruşmada ve temyiz dilekçelerinde, sanık müdafiinin, kararın gerekçesiz olduğuna, eksik incelemeye, katılanlar vekilinin, olayda haksız tahrik bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; olay günü saat: 05.00 sularında maktullerin sanık ..."a ait dairenin bulunduğu binanın önüne geldikleri, dairesinin penceresine çıkan sanık ... ile aralarında bir tartışmanın başladığı, tartışmanın büyümesi üzerine binanın bahçe korkuluklarının yanına maktullerin geldikleri, ancak daha sonra maktul ..."in araca dönerek araç içerisinde bulunan ses tabancasını alıp geri geldiği, sanıkla tartışmaya devam ettikleri, maktullerin bahçe korkuluklarından atlayıp sanığın bulunduğu pencere önüne geldikleri, sanığın pencereyi kapatmaya çalıştığı, ancak; maktullerin izin vermediği, bu esnada maktul ..."in ses tabancası ile pencereye doğru hamleler yaptığı, maktul ..."ın, maktul ..."in elinde bulunan ses tabancasını alıp pencereye yöneltmeye çalıştığı esnada sanığın daire içerisinden ateş ettiği, bunun sonucunda maktul ..."ın yaralanarak pencerenin önüne düştüğü, maktul ..."in ise elinde ses tabancası olduğu halde yaralı halde koşarak uzaklaşmaya başladığı, sanığın yerden kalkmaya çalışan maktul ..."a tekrar ateş ettikten sonra kaçmakta olan maktul ..."in arkasından ateş etmeye devam ettiği, ..."in bir süre sonra vücuduna isabet eden ateşli silah yaraları nedeniyle binanın karşı çaprazında bulunan sokak üzerindeki bir aracın yanına düştüğü, sanığın bir süre sonra pencereden atlayıp yanında silah bulunduğu bir halde binanın çaprazındaki yol üzerinde hareketsiz bir biçimde yatan maktul ..."in yanına gittiği, burada yine maktul ..."e iki el ateş ettiği, daha sonra da yol üzerinde ön sol kapısı açık bir şekilde bulunan maktullere ait aracın içine bakıp, boş olduğunu görerek tekrar kendisine ait dairenin önüne geçip içerden kendisine uzatılan kıyafetleri ve arabasının anahtarını alarak olay yerinden otomobili ile ayrıldığı olayda;
1- Sanığın maktul ..."a yönelik eylemi yönünden yapılan incelemede; sanığın kendisine yöneltilen tabancanın niteliğini bilemeyeceği göz önüne alındığında maktullerden kendisine yönelmiş, gerçekleşen ve tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anki hal ve şartlara göre, saldırıyla orantılı bir şekilde defetme zorunluluğunda bulunmasına rağmen, bu sınırı mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaşla aştığı anlaşıldığı halde, TCK"nin 27/2 ve CMK"nin 223/3-c maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerine, yazılı şekilde delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, TCK"nin 81, 29 ve 62. maddelerinden hüküm kurulması (oy çokluğu ile),
2- Sanığın maktul ..."e yönelik eyleminde maktul ve arkadaşı maktul ..."dan kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki eylemlerin niteliği dikkate alındığında 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören TCK"nin 29. maddesi ile uygulama yapıldığı sırada azami indirim yapılarak alt sınırdan ceza belirlenmesi yerine yazılı şekilde 14 yıl hapis cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayini (oy birliğiyle),
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sanık hakkında kurulan hükümlerin, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak 5271 sayılı CMK’nin 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında tayin olunan ceza miktarı ile tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, aynı Kanunun 304/2-a. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, Üye ...’in, sanığın maktul ...’a yönelik eyleminde TCK’nin 27/2. madde hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, azami oranda haksız tahrik indirimi yapılması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulması yönündeki karşı oyu ve kısmen oy çokluğu ile maktul ...’e yönelik eylem yönünden ise oy birliği ile, 08/06/2020 gününde karar verildi.
KARŞI OY:
Heyetimizce incelenen CD görüntülerine göre, maktullerin araç ile sanığın evinin önüne gelip aracı durdukları, tarafların önce bulundukları yerden ağız münakaşasına başladıkları, daha sonra maktullerin sanığın evinin önüne kadar gelip tartışmaya devam ettikleri, bir ara maktul ...’in aracının yanına gidip aldığı tabancasıyla tekrar olay yerine döndüğü, tabancasını sanığa gösterdiği, ateş ettiği, bu haliyle tabancanın nitelik olarak gaz tabancası olduğunun anlaşılması gerektiği, bunun üzerine sanığın da evinde bulunan ruhsatsız tabancasını alarak, evinin içinden, hemen camın önünde bulunan maktullere doğru ateş açtığı, bu atış ile ilk önce maktul ...’ın yaralanıp yere düştüğü, sanığın, maktul ...’ı bir kere vurduktan sonra etkisiz hale getirdiğini düşündüğü ve elindeki silahı da diğer maktul ...’in kaçtığı esnada yanında götürdüğü halde atışına devam ile maktul ...’ın ölümüne sebebiyet verdiği, devamında ise evinden çıkmak suretiyle, silahıyla, yaralı olarak olay yerini terkeden maktul ...’i takip edip yakaladığı, bizzat yakın atış mesafesinden iki el ateş etmek suretiyle ölümüne sebebiyet verdiği olayda; her iki maktul yönünden de artık meşru savunmada sınırın aşıldığının kabulü mümkün görülmediğinden, bizzat izlenen olay yeri görüntüleri de dikkate alınmak suretiyle, maktullerin sanığa karşı yaptıkları eylemleri kül olarak ağır tahrik altında işlediklerinin kabulü ile azami oranda cezasından indirim yapılması gerekeceğinden, farklı gerekçe ile, sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.
Muhalif Başkan Vekili
08/06/2020 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ..."ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."ın yüzüne karşı, katılanlar; ... ve ... vekili ..."ün yokluğunda 18/06/2020 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.