23. Hukuk Dairesi 2012/4916 E. , 2012/7361 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı-karşı davacı vekilince duruşmalı, davacı-karşı davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı-karşı davacı Vek. Av. ... ile davacı-karşı davalı Vek. Av...."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında 06.06.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmeye göre davacılara verilecek 22 adet dairenin balkonlar hariç 100 m² olmasının kararlaştırıldığını, oysa davalının teslim ettiği dairelerin 100 m²’nin altında olduğunu, davacılar adına isabet eden bağımsız bölümlerin teslim tarihinin 2009 yılı Ekim ayı olmasına rağmen, yapı kullanma izninin 14.06.2010 tarihinde alındığını, bu zaman dilimi için kira tazminatı haklarının doğduğunu, sözleşme gereğince dairelere doğalgaz tesisatı döşeneceği ve tüm işler bitirilerek anahtar teslimatı yapılacağının kararlaştırıldığını, davalının doğalgaz tesisatını yapmadığını ve binada eksik işler bulunduğunu ileri sürerek, dava ve ıslahla 63.375,00 TL kira tazminatı, 112.200,00 TL eksik imalat bedeli, 15.400,00 TL doğalgaz tesisatının yapılmaması nedeniyle tazminat ve eksik işler nedeniyle 4.000,00 TL tazminatın temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, sözleşmede belirtilenden daha büyük daireler imal edildiğini, sözleşme tarihinden daha önce teslimat yapılmak istendiğini ancak davacıların kabul etmediklerini, sözleşmede doğalgaz tesisatını yapılacağına dair bir hükmün bulunmadığını ve eksik iş bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiş, karşı dava ile ; imal edilen bağımsız bölümlerin elektrik, su ve doğalgaz abonelik işlemlerini yaptıklarını, davacıların verdiği 7.000,00 TL düştükten sonra bakiyesinden sözleşme gereği davacıların sorumlu olduğunu, davacılar adına isabet eden dükkanın 400 m² olması gerekirken, fazladan imalat yaptıklarını, davalıların bağımsız bölümlerini 2009 yılında teslim almamaları nedeniyle fazladan vergi ve harç ödemek durumunda kaldıklarını, ruhsat işlemleri nedeniyle masraf yaptıklarını ileri sürerek, ıslahla birlikte, abonelik işlemleri için 7.795,27 TL, fazla imal nedeniyle 29.930,00 TL vergi ve harçlar nedeniyle 100,00 TL, ruhsat masrafları nedeniyle 100,00 TL’nın temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, arsa sahiplerine teslim tarihinin yapı kullanma ruhsatı tarihi olan 14.06.2010 tarihi olabileceği, bu tarihe göre kira tazminatının 62.811,52 TL olduğu, sözleşme gereğince davacılara teslim edilmesi gereken dairelerin net 100 m² olması gerektiği, davacılara 87,97 m²’lik dairelerin teslim edildiği, eksik imalat nedeniyle doğan tazminat alacağının 112.200,00 TL olduğu, davacılara teslim edilecek dairelerde sözleşme gereği olması gereken doğalgaz tesisatının bulunmadığı, bundan doğan tazminat alacağının 14.500,00 TL olduğu, davacı tarafın başkaca alacağının bulunmadığı, karşı dava bakımından ise; karşı davacının karşı davalılar isabet eden dükkan 400 m² olacak iken fazladan 29,93 m² daha imal ettiği, fazladan imal edilen işin imal tarihindeki rayiç değerinin 29.930,00 TL olduğu, elektrik, su ve doğalgaz abonelik masraflarını karşı davacının yaptığı karşı davalıların ödediği 7.000,00 TL düştükten sonra, karşı davacı alacağının 7.795,27 TL olduğu, karşı davacının başkaca alacağının bulunmadığı gerekçeleriyle, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulü ile anılan meblağların temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada taraf vekillerinin tüm, karşı davada ise, karşı davacı vekilinin tüm, karşı davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Karşı dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı, fazladan yapılan imalat bedelinin tazmini ve alacak istemine ilişkindir.
Karşı davalılar hissesine isabet eden ve karşı davacı yüklenici tarafından imal edilen dükkanın 29,93 m² büyük imal edilmesi nedeniyle hükmedilmesi gereken tazminatın, mahalli piyasa rayicine göre, sadece m² olarak fazla imal edilen miktarın imalat bedeli olması gerekirken, dükkanın tümünün 1 m²’sinin imal edildiği tarihteki piyasa rayiç değerine göre hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada taraf vekillerinin tüm, karşı davada ise, karşı davacı vekilinin tüm, karşı davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının oy çokluğu ile reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karşı davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün karşı davalılar yararına oybirliği ile BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına, davacı-karşı davalıların fazla yatırılan peşin harcının istek halinde iadesine, 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalılara ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2012 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Mahkemece, asıl davada davacı arsa sahipleri yararına yüklenicinin teslimde temerrüdü nedeniyle kira kaybı esas alınarak BK"nın 106. maddesi uyarınca gecikme tazminatına da hükmedilmiş, ancak hüküm yerinde teslimde gecikilen her ay için hesaplanan tazminata takip eden ayın 1. gününden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı yüklenici kooperatif vekilince de temyiz edilmiş ve hükmün temyiz dilekçesinde gösterilen nedenler yanında Yargıtayca re"sen görülecek sebeplerle de (HUMK 439/II, HMK. 369 m.) bozulması talep edilmiştir.
Taraflar arasında eser sözleşmesinin kendine özgü bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi mevcuttur. Bu tür sözleşmelerden doğan borçlarda, yanlarca kesin bir vade kararlaştırılmamış ise borçlunun BK"nın 101. maddesi (TBK. 117 m.) ne uygun şekilde temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren faiz yürütülebilir. Hal böyle iken, mahkemece sanki taraflar arasında kira akdi varmışcasına, aylık kiranın tahakkukundan sonra takip eden aydan itibaren faiz yürütülmesi açıkca yasaya aykırı olmuştur.
İzah edilen nedenle hükmün davalı yüklenici yararına da bozulması gerekirken bu konuda somut bir temyiz itirazı ileri sürülmediğinden bahisle anılan yasaya aykırılığın nazara alınmaması sebebiyle sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.