Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1362
Karar No: 2015/919
Karar Tarihi: 10.02.2015

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/1362 Esas 2015/919 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/1362 E.  ,  2015/919 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 166 ada 3 parsel sayılı 5.606.822,08 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera niteliği ile orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve bağışlama iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davacının ada/parsel numarasını yanlış bildirmesinin ret sebebi sayılamayacağına yönelik usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 22.961,50 metrekarelik bölümünün davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve bağışlama iddiasına dayanarak çekişmeli taşınmaz bölümünün mera sınırlandırmasının iptali ile adına tescili talebinde bulunmuştur. Mahkemece kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, davacı adına tescile karar verilen bölümün taşınmaz içerisinde nereye isabet ettiği konusunda keşfi izlemeye ve denetime elverişli krokili rapor alınmamış, kadim ve tahsisli mera üzerinde durulmamış, bu konuda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Uyuşmazlığa ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 14.11.2012 tarih 2012/7-485-788 Esas, Karar sayılı kararında “Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkının bağımsız olarak veya birlikte kullanmak üzere, yetkili makam tarafından tahsis edilmiş olan veya böyle bir tahsis bulunmamasına karşın kadimden beri (öncesi belli olmayan bir zamandan beri), ilgili köy veya kasabalar tarafından mera olarak kullanıla gelen ve hak sahiplerinin mevcut intifa hakları dışında üzerinde fiilî ve hukukî tasarruflarda bulunamadıkları arazi parçasıdır. Bir yerin mera sayılabilmesi için bu amaçla bir köy veya kasabaya tahsis edilmesi gerekir. Bir tahsis bulunmadığı takdirde, kadimden beri o yerin mera olarak kullanıla gelmiş olması gerekir. Mera hangi köy veya kasabaya tahsis edilmiş veya hangi köy veya kasaba kadimden beri o yeri mera olarak kullanıyorsa, ancak o köy veya kasabaların ahalisi meradan istifade edebilirler; başkalarının meradan faydalanma hakkı yoktur. Mera olarak tahsis edilmiş olan veya kadimden beri mera olarak kullanıla gelen yerler alınıp satılamaz, üzerine bina yapılamaz, ağaç dikilerek koru, bağ ve bahçe tesis edilemez. Meraların sınırlarının daraltılıp genişletilmesi ve zamanaşımı ile özel mülkiyete geçirilmesi mümkün değildir. Meraların vasfı değiştirilemez ve ziraat arazisi haline getirilemez. Bir yerin mera olarak kabulü için sadece o yerin tabiî özellikleri itibariyle, hayvan otlatılmaya müsait olması yetmez, aynı zamanda hukukî bir unsurun da buna eklenmesi gerekir. Bu hukukî unsur tahsis ve kadimden beri kullanmadır. Bir yere hukuken mera vasfını verebilmek için iki unsurdan birinin bulunması gerekir (Cin,Halil:Türk Hukukunda Mera Yaylak ve Kışlaklar, 2.Bası, Ankara 1980, sahife:37 vd.). Bu unsurlardan ilki olan tahsis, bir devlet malını umumun faydalanmasına veya herhangi bir kamu hizmetine arzetmek, bağlamak demektir. Yani, tahsis devletin hususi emlâkine dahil olan bir malı, kamu emlâki kategorisine sokan bir idarî tasarruftur. Tahsis hususî malı, kamu emlâki haline getirebileceği gibi, bir kamu malını, bir kamu hizmetinden başka bir kamu hizmetine de nakledebilir. Meralar bahse konu olunca, tahsis devlete ait olan bir arazinin, bir köy veya kasaba ahalisinin ihtiyaçlarını karşılamak için süresiz ve şartsız olarak terk edilmesi demektir. Mera olarak tahsis edilen arazi üzerinde artık devlet mülkiyet ve tasarruf hakkını kullanamaz. Devlet mera olarak tahsis edilen arazi üzerinde sadece bir kontrol ve muhafaza hakkı sahibidir. Kadimden beri kullanma ise ikinci hukuki unsurdur. Kadim, başlangıcı bilinemeyecek kadar eski olan demektir. Süresi ne kadar uzun olursa olsun, başlangıcı bilinen kullanma veya intifa kadim sayılmaz. Bu sebeple, bir taşınmazın mera olarak kullanılmaya başlandığını belli bir tarihe bağlamak mümkünse, kadimden bahsedilemez. Bir tahsis belgesi ile mera olduğu ispat edilemeyen yer, ilgili köy veya şehir ahalisi tarafından kadimden beri mera olarak kullanılmakta ise ve bu husus ispat edilebilirse, mera iddiası kabul edilecektir. Burada ispat edilecek olan husus, kadimden beri bir tahsisin mevcut olduğu değil, davalı veya davacı köy veya kasaba ahalisinin o yeri mera olarak kadimden beri kullanmakta oldukları vakıasıdır (Cin,Halil:a.g.e, sahife:37,38). (HGK"nun 30.10.1991 gün ve 1991/8-427 Esas, 1991/544 Karar, 3.5.1995 gün ve 1995/17-149 Esas, 1995/502 Karar, 17.12.2003 gün ve 2003/8-742 Esas, 2003/775 Karar, 10.05.2006 gün ve 2006/8-240 Esas, 2006/292 Karar sayılı ilamları)” denilmiştir. Dosya kapsamından; dava konusu 166 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadimden beri Kaşak Köyü halkı tarafından mera olarak kullanıldığı gerekçesiyle 3402 sayılı Kanun"un 16/B maddesine istinaden mera olarak sınırlandırıldığı belirtilmek suretiyle kadastro tespitinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle Mahkemece yapılacak iş; öncelikle çekişmeli taşınmazın kadim mera olup olmadığının tespit edilmesidir. Çekişmeli taşınmazın kadim mera olduğunun tespit edilmesi halinde kadim merada davacının zilyetliğine itibar edilemeyeceğinden davasının reddine karar verilmelidir. Kadim mera olmadığı anlaşılması halinde kadastro tespit tarihine kadar 20 yılı aşan kazanmayı sağlayan zilyetliğin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun araştırılması gerekir. Bunun için öncelikle çekişmeli bölümün taşınmazın içinde hangi kısma isabet ettiği bilirkişiye işaretlettirilerek bu bölüme en yakın komşu parsellerin tutanakları ve varsa dayanak kayıtların onaylı örnekleri getirtilerek mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu, teknik bilirkişi ve komşu köylerde oturan, davada yararı bulunmayan ve elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ile tarafların aynı nitelikteki kişiler arasından bildirecekleri tanıklarından çekişmeli taşınmazla ilgili bilgi alınmalıdır. Yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, zilyetliğin kimden kime ve nasıl geçtiği; çekişmeli taşınmazın öncesinin kadim mera olup olmadığı; taşınmazın, kadastro tespit tarihine kadar ve halen mera olarak kullanılıp kullanılmadığı gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı; yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri, komşu taşınmazların tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmelidir. Keşfe katılacak ziraatçi bilirkişi kurulundan; çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildiren, zilyetlikle edinilebilecek kültür arazisi olup olmadığını açıklayan, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, temyize konu bölümün diğer bölümlerden ne şekilde ayrıldığı ve bitişiğindeki meranın devamı niteliğinde olup olmadığını açıklayan, gerektiğinde çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınarak çekişmeli taşınmazın imar-ihya öncesi niteliği ile imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp, hangi tarihte tamamlandığı, zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalı, uzman fen bilirkişisinden ise keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir şekilde ve dava konusu taşınmaz bölümünün parsel içerisinde nereye isabet ettiğini gösterir biçimde ayrıntılı rapor alınmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de etrafı mera ile çevrili taşınmazın ortasında kalan çekişmeli bölümün mera bütünlüğünü bozacak nitelikte olduğunun dikkate alınmaması da isabetsizdir. Davalı .... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 10.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi