Esas No: 2020/1249
Karar No: 2022/15070
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/1249 Esas 2022/15070 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın dolandırıcılık suçuyla ilgili açılan kamu davasında kullanılan kimlik kartı ve resmi kıyafeti kullandığı tespit edildi. Ancak, mahkeme sanığın suçun diğer suçlara neden olup olmadığına ve nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığına dair yargılamaya devam etti ve sanığı mahkûm etti. Bu nedenle, sanığın temyiz başvurusu kabul edildi ve mahkeme kararı bozuldu. Şikayet eden kurumun temyiz talebi reddedildi. Kanun maddeleri olarak, sanığın temyiz başvurusunun süresi hakkında 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bozulması hakkında ise 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Sanığın, yokluğunda verilip, usulüne uygun olarak 13.12.2014 tarihinde tebliğ olunan hükmün, sanık tarafından 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal sürenin son gününün tatil gününe rastlaması nedeniyle takip eden ilk iş günü olan 22.12.2014 tarihli dilekçe ile temyiz edildiği ve bu haliyle sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldığından; tebliğnamede ret isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
1- Katılan ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Suçun konusunu oluşturan “kimlik belgesinin” belgenin şikayetçi kuruma karşı kullanılmaması nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan ile aynı şekilde dolandırıcılık ve özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma suçlarından doğrudan zarar görmeyen şikayetçi kurumun kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hakkının bulunmadığı; usulsüz olarak verilen katılma kararının hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceği anlaşıldığından, şikâyetçi kurum/şikayetçi adına vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanığın temyizinin incelenmesinde;
Sanığın,il özel idaresine ait resmi kıyafet ve kimlik kartını kullanarak kendisini il özel idaresi denetleme memuru olarak tanıtıp, müştekilerden haksız menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın eyleminin il özel idaresinin maddi varlığı olan kimlik kartı ve kıyafeti kullanarak 5237 sayılı TCK'nin 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçlarını ve hukuki bağlantı nedeniyle diğer suçları oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdiri ile değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla mahkumiyet hükümleri kurulması
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.