MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan alacağının tahsili için mahkeme ilamına dayalı olarak ilamlı icra yoluyla takibe geçtiğini, ancak davalının borcunu ödemediğini ve haczedilecek malının da bulunmaması üzerine, icra takibinin iflas yolu ile takibe çevrildiğini ve ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlunun takibe itiraz etmediğini, ancak borcunu da ödemediğini ileri sürerek, davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili kooperatifin eski üyesi olduğunu, ancak daha sonra üyelikten istifa ettiğini ve ödediği aidatların iadesi için başvuruda bulunduğunu, müvekkili kooperatifin 2007 yılında yapılan genel kurulda istifa eden üyelere geri ödemenin 3 yıl içinde yapılacağını, 2008 yılında yapılan genel kurulda ise inşaat seviyelerinin %75 oranına gelmesine kadar aidat ödemelerinin yapılamayacağına ilişkin karar alındığını, bu nedenle davanın haksız ve kötüniyetli olarak takibe geçtiğini, aidat ödemelerinin derhal yapılması halinde müvekkili kooperatifin zor durumda kalacağını, kalan inşaatların yapılamadığını, yüklenici ve arsa sahipleri ile ihtilaflar çıktığını, çok sayıda üyenin istifa ettiğini, Kooperatifler Kanunu uyarınca kooperatifin mevcudiyetinin tehlikeye düşmesi halinde iade ve ödemelerin geciktirilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre; davacı alacaklının kesinleşen mahkeme ilamına dayalı olarak davalı hakkında .. 1. İcra Müdürlüğü"nün 2010/2640 sayılı dosyası ile ilamlı takibe geçtiği, daha sonra takip yolunu değiştirerek davalı hakkında iflas ödeme emri gönderildiği, davacının İİK"nun 177/1. maddesi uyarınca davalının iflasına karar verilmesini istediği, gerekli işlemler yapılıp iflas avansının yatırıldığı, davalının ilama bağlı borcunu ödemediği görülerek davanın kabulü ile davalı kooperatifin iflasına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, İİK"nun 177/1. maddesine dayalı olarak açılan doğrudan doğruya iflas talebine ilişkindir. Anılan İİK"nun 177/son hükmü "Türkiye"de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddetle mahkemeye çağrılır." hükmünü haiz olup, emredici niteliktedir. Mahkemece, re"sen gözetilmesi zorunludur. Hal böyle olunca, mahkemece borçlu kooperatif temsile yetkili kişi veya kişilerin celbedilip, dinlenmeden ve böylece anılan Yasa"nın emredici hükmüne uyulmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.