Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/12275
Karar No: 2017/266
Karar Tarihi: 16.01.2017

Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/12275 Esas 2017/266 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2014/12275 E.  ,  2017/266 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
    HÜKÜM : 1-Sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
    2-Dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-f-son, 52 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet

    Nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen 09.07.2007 tarih ve 2007/7782-5470 sayılı iddianamede; ..., ..., ..., ..., ..., ... şikayetçi olarak gösterilmiş ise de; içeriğinde yalnızca ...’a verilen çeke ilişkin anlatım yapıldığı, hükmün de bu doğrultuda kurulduğu anlaşılmakla, şüphelinin diğer şikayetçilere yönelik eylemleriyle ilgili olarak zamanaşımı süresi içerisinde soruşturma yapılıp dava açılması mümkün görülmüştür.
    Sanığın, kendisini ... olarak tanıtıp toptancılık yapan şikâyetçi ...’dan kumanya hazırlama bahanesiyle gıda maddesi satın alarak karşılığında suça konu 12.500,00 TL bedelli çeki verip arkasına da ... olarak yazarak ciro edip verdiği, bu şekilde sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; ...bank’ın 19.10.2006 tarihli yazılarında, 302686 sayılı çekin ... Gıda şirketine ait olup, çekteki imzanın şirket yetkilisi olan ...’a ait olduğu bilgisinin alındığının belirtilmesi yanı sıra 22.10.2006 tarihli ekspertiz raporunda, suça konu çekin yapılan incelemesinde hakiki olduğu yönünde görüş bildirilmesi, 24.12.2012 tarihli ekspertiz raporunda ise, çek fotokopisi üzerinden inceleme yapıldığının anlaşılması, yine sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında, nama yazılı çekte hamil olarak görünen ...’ın patronu olduğunu, çeki onun izniyle kullandığını, malları da onun aldığını savunması ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, hesap sahibinin önceden verdiği açık ya da örtülü rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde zarar verme bilinci bulunmayacağından kastın varlığının ileri sürülemeyeceği, bu rızaya dayanarak başkasının imzasını atan kimsede suç kastının varlığının kabul edilemeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, suç tarihinde ... Gıda şirketinin yetkilisi ve ortakları olarak görünen ..., ..., ... ve ...’ın ifadelerine başvurularak suça konu çeki kendilerinin verip vermedikleri, vermişlerse hangi ticari alışveriş karşılığında kime verdiklerinin sorulması ile sanığın savunmalarında geçen ve ciranta olarak görünen ... şirketinin gerçek olup olmadığının ticari sicil kayıtlarından araştırılarak yetkililerinin kim olduğunun tespit edilmesi sonucunda bu kişilerin duruşmaya çağrılarak, çekten haberlerinin bulunup bulunmadığı, bu konuda sanığa çek düzenlemesi için açık ya da örtülü şekilde rıza verip vermedikleri konularında ifadelerine başvurulması, yetki vermişlerse bu şekilde sanık tarafından düzenlenip de ödenen çeklerinin bulunup bulunmadığının ilgili bankalardan araştırılması, bunların yanında, ... ve ...’in gerçek kişiler olup olmadıklarının araştırılarak, açık adres ve kimliklerinin tespiti halinde beyanlarına başvurulması ile adli emanette kayıtlı olan çek aslı üzerinde bulunan yazı ve imzaların ... şirketi ile ... şirketinin yetkilileri ile ortakları ve sanığa ait olup olmadığı ile iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla dosyanın adli tıp fizik ihtisas dairesine gönderilmesi, ayrıca sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin takdir ve tayininin hakime ait olması da dikkate alındığında, suça konu çek aslı duruşmaya getirtilip incelenmek ve özellikleri tutanağa geçirilmek suretiyle gözlemde bulunulup, aldatma yeteneğinin ne şekilde oluştuğu karar yerinde açıklanıp tartışılarak ve denetime olanak verecek şekilde belge aslının dosya içerisine konulması suretiyle sanığın üzerine atılı suçların ne şekilde oluştuğunun karar yerinde tartışılması yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 16.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi