Esas No: 2021/13484
Karar No: 2022/15189
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/13484 Esas 2022/15189 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın, Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından dul maaşı bağlanan eski eşinin ölümünü bildirmediği ve oğluna vekalet vererek haksız bir şekilde maaş almaya devam ettiği iddiasıyla yargılandığı bir davada, sanığın kurumun denetim imkanlarını engellemesi gibi hileli bir hareketinin olmadığı ve büyük haksızlık yapmadığı gerekçesiyle beraat etmesi gerektiği kararına varılmıştır. Ancak hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezasının belirlenmesinde yasal gerekçe gösterilmeden tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması nedeniyle, sanığa fazla ceza verildiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, 5237 sayılı TCK'nin 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde, suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise tespit olunacak gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun'un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayin edilmesine zorunluluk bulunmamaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
1- Temyiz dışı sanık ... ...’ın eşi olan ... ...'in 31.03.1988 tarihinde vefat ettiği ve ... ...'a Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından dul maaşı bağlandığı, sanık ... ...'ın 23.08.1995 tarihinde başka bir şahısla evlenmesine rağmen bu hususu kuruma bildirmediği, oğlu olan sanık ...'e Sosyal Sigortalar Kurumundan dul maaşı alması hususunda 21.08.1995 tarihli vekaleti verdiği, bu vekalete dayalı olarak sanığın 24.07.2007 tarihine kadar söz konusu maaşı alarak haksız menfaat elde etmek suretiyle atılı suçu işlediği iddia olunan somut olayda; sanığın kurumun denetim imkanını ortadan kaldıracak mahiyette hileli bir hareketinin bulunmaması, 23.08.1995 tarihinde resmi olarak evliliğin gerçekleştirilmiş olduğu, ilgili kurumun denetleme yetkisinin her zaman bulunması karşısında, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesi,
2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nin 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde, suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise tespit olunacak ... gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde, asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun'un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, somut olayda suçtan elde edilen menfaatin 22.985 TL olması karşısında, hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanık ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.