Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5343
Karar No: 2022/2317
Karar Tarihi: 23.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5343 Esas 2022/2317 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/5343 E.  ,  2022/2317 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Gebze Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08.11.2017 tarih ve 2016/1069 E- 2017/816 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 28.05.2020 tarih ve 2018/1565 E- 2020/530 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 22.03.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya personel taşıma hizmeti verdiğini, ilk ikinci hak ediş için düzenlenen hizmet işleri kabul tutanağında müvekkilinin hizmeti eksiksiz verdiğinin tespit edildiğini, bu aylara ilişkin müvekkilinin fatura düzenleyip davalıya teslim ettiğini, davalının kötüniyetli bir memurunun 17 adet ceza tutanağını müvekkilinin yetkilisinden eski tarihli olarak imzalamasını istediğini, kendisine “bu tutanakları imzalamazsanız hak edişleri alamazsınız” denildiği için hak edişlerin alınabilmesi için tutanakların önüne konulduğu 09.09.2014 tarihini atarak ihtirazi kayıtla imzalamak zorunda kaldığını, aynı memurun ikinci hak edişin ödenmesinin şartı olarak bu kez 8 adet ceza tutanağını imzalamasını istediğini, hak edişlerin alınabilmesi için bunların da 24.09.2014 tarihi atılarak ihtirazi kayıtla imzalandığını, üçüncü hak ediş tutanağının düzenlendiğini, aynı memurun bu kez de 8 adet ceza tutanağını müvekkilinin yetkilisinden imzalamasını istediğini, müvekkilinin bunları da 27.10.2014 tarihini atarak ihtirazi kayıtla imzaladığını, böylece davalının memurunun usulsüz, uyarısız, bildirimsiz, ihtarsız, tutarsız, dayanaksız, ayrıntısız, denetimsiz, tespitsiz, masa başında, tek taraflı, sonradan üretilen, mükerrer, toplu tanzim edilen, yok hükmündeki bu 33 adet tutanakla müvekkiline 225.987,63 TL ceza kestiğini, kesilen cezaların müvekkilinin hak edişinden düşüldüğünü, bunların ifaya ekli cezai şart kabul edilse bile ifa çekincesiz kabul edildiğinden cezanın istenemeyeceğini, şartnamenin 34. maddesinde açıkça ifade edildiği halde müvekkiline itiraz için on günlük bir sürenin verilmediğini, yine şartnamenin 44. maddesinde kusur ve eksikliklerin giderilmesi için süre verilmesinin öngörüldüğünü ileri sürerek ceza adı altında yapılan kesintilerin haksızlığının tespiti ile iptalini, alacaklardan mahsup edilen 225.987,63 TL’nin ilk hak ediş tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 42. maddesi uyarınca yüklenicinin geçici hakedişlere itirazı olduğu taktirde karşı görüşlerinin neler olduğu ve dayandığı gerçekleri idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hak ediş raporunu “idareye verilen .... tarihli dilekçemde yazılı ihtirazi kayıtla” cümlesini yazarak ya da bu anlama gelecek bir itiraz şerhi ile imzalamasının gerektiğini, itirazlar bu şekilde bildirilmediği taktirde hakedişin olduğu gibi kabul edilmiş sayılacağını, yine 34. maddesinde on günlük süre içinde karşı görüşlerini yazı ile bildirmezse belgelerin ve defterlerin içinde kayıtlı hususları kabul ve imza etmiş sayılacağının düzenlendiğini, hak ediş raporlarına karşı ihtirazi kaydın ileri sürülmediğini, dilekçenin idareye verilmediğini, anılan 42. maddenin HMK’nın 193. maddesi anlamında münhasır delil sözleşmesi niteliği taşıdığını, aynı şartnamenin 59. maddesinde yüklenicinin anlaşmazlığa neden olan konuda bu durumun ortaya çıktığı günden başlamak üzere on gün içinde itiraz ve şikayetlerini maddi ve hukuki gerekçeleriyle birlikte açıklayan bir dilekçe ile idareye başvurması gerektiğini, bu durumda idarenin de iki ay içinde karar verebileceğini, bundan sonra yüklenicinin sözleşmede belirtilen çözüm yöntemini harekete geçirebileceğini, davacının bir kısım tutanaklara ihtirazi kaydını geçirmesine rağmen anılan maddelerde öngörülen yönteme başvurmayıp yaklaşık 5 ay sonra işbu davayı açtığını, sözleşme ve ekleri ile Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin yükleniciye ilgili evraka ihtirazi kayıtla imza atma ve akabinde itirazlarını açıklayan dilekçeyi kuruma sunma hak ve yetkisi verdiğini, tüm tutanaklardaki ihlallerin gerçek olduğunu, kontrol teşkilatınca bu ihlallerin somut olarak tespit edildiğini, ihlalin giderilmesi için süre öngörülmediğini, davacının bir kısım tutanaklardaki kayıtların aksini sunma imkanına sahip olduğu halde bu hususta hiçbir belge sunmadığını, bir tutanağa istinaden tespit edilen ihlal devam ettikçe kontrol teşkilatının yükümlülük yerine getirilene kadar ihlali tespit etme ve ceza uygulama yetkisine haiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının tutanak tarihi ile imza atılan tarihin farklı olduğunu belirterek itiraz ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ve kabul anlamına gelmemek şartı ile tutanakları imzaladığı, taraflar arasındaki Hizmet Alımına İlişkin Sözleşmenin 8. maddesi ile ek olarak belirtilen Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 34. maddesinin “İş yerinde işin sözleşme ve eklerinin ve iş programına uygun olarak yapılmasını temin ve bunun kontrolü için idarenin sözleşmesinde belirlediği kayıtlar yüklenici ile birlikte kontrol teşkilatı tarafından tutulur. Yüklenici bu belgeler ve defterleri imzalamış olmakla içindekileri ve yapılan hesapların doğruluğunu kabul etmiş olur. Bu belgeleri imzalamaz veya ihtirazi kayıtla imzalarsa karşı görüşlerini yazılı olarak bildirmesi için kayıt ve belgelerin kendisine gösterildiği tarihten başlamak üzere 10 gün süre verilir. Bu süre içerisinde karşı görüşlerini yazı ile bildirmezse belgelerin ve defterlerin içinde kayıtlı hususları kabul ve imza etmiş sayılır” şeklinde düzenlendiği, aynı şartnamenin 59. maddesinde; “yüklenicinin anlaşmazlığa neden olan konuda bu durumun ortaya çıktığı günden başlamak üzere 10 gün içinde itiraz ve şikayetlerini maddi ve hukuki gerekçeleri ile açıklayan bir dilekçe ile idareye başvurması gerektiğinin” belirtildiği, davacı tarafça belirtilen sürelerde ceza tutanaklarına karşı kabul edilen sözleşme hükümlerine göre bir başvuru yapılmadığı, bir, iki ve üç numaralı hakedişlerde davacı tarafın kaşe ve imzası ile ceza bedellerinin yazılı olduğunun görüldüğü, taraflar arasındaki Hizmet Alımına İlişkin Sözleşmenin 8. maddesi ile ek olarak belirtilen Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin hakedişler ve ödeme başlıklı 42. maddesinde; “yüklenicinin geçici hak edişlere itirazı olduğu takdirde karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri idareye vereceği ve bir örneği de hak ediş raporuna ekleyeceği, dilekçesinde açıklaması ve hak ediş raporunun “idareye verilen ... tarihli dilekçemde yazılı ihtirazi kayıtla” cümlesini yazarak yada bu anlama gelecek bir itiraz şerhi ile imzalaması gerekeceğinin” yazıldığı, hakedişlerin bir itiraz olmadan imzalandığı, Hizmet İşleri Kabul Tutanağı başlıklı 3 adet belgede ise yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun olduğu ve kabule engel olabilecek eksik, kusur ve arızaların bulunmadığının yazdığı, Hizmet Alımına İlişkin Sözleşmenin 8. maddesi ile ek olarak belirtilen Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 27. maddesine göre herhangi bir işin kontrol teşkilatının denetimi altında yapılmış veya işe onay verilmiş olması yüklenicinin üstlenmiş olduğu işi bütünüyle projelerine sözleşme ve şartnamelerine teknik ve sanat kurallarına uygun olarak yapmak hususundaki yükümlülüklerini ve bu konudaki sorumluluklarını ortadan kaldırmayacağının belirtildiği, davacı tarafın hakedişlerden yapılan kesintilere ilişkin talebinin taraflar arasındaki sözleşme uyarınca belirtilen sürelerde ve belirtilen usulde davalı tarafa yapacağı bir başvurunun zorunlu olduğu, iş bu başvurunun yapıldığını gösterir bir delilin bulunmadığı, hakedişlerin bir itiraz belirtilmeden imzalandığı, belirtilen usullerin HMK'nın 193. maddesi uyarınca münhasır delil sözleşmesi niteliğini taşıdığı, delil sözleşmesi ile münhasır olarak belirtilen delil dışında olan tanık beyanlarına da itibar edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi