Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/2747 Esas 2017/262 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2747
Karar No: 2017/262
Karar Tarihi: 16.01.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/2747 Esas 2017/262 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararında, dolandırıcılık suçundan sanıkların beraat ettikleri belirtiliyor. Sanıklardan birinin, diğer sanığın yönlendirmesiyle borçlarının ödenmesi için katılan şirketi alacaklı olarak gösterip, borçlu şirket yetkilisi gibi davrandığı ve düzenlediği bonoları imzaladığı ancak vadeleri geldiğinde ödemedikleri, sonrasında da şirket yetkilisi olan diğer sanığın imza inkârında bulunduğu iddia ediliyor. Ancak, mağdurun önceden verdiği açık ya da örtülü rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde mağdura zarar vermek bilinci bulunmayacağından kastın varlığının ileri sürülemeyeceği ve sahtecilik suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanıkların beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmediği belirtiliyor. Kararda, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararına da atıfta bulunuluyor.
Kanun maddeleri olarak ise, Resmi Belgede Sahtecilik suçu için Türk Ceza Kanunu’nun 204. maddesi esas alınmıştır.
15. Ceza Dairesi         2016/2747 E.  ,  2017/262 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatlarına dair hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanıklardan ...’ın, diğer sanık ...’nın yönlendirmesi ile borçlarının ödenmesi maksadıyla katılan şirketi alacaklı olarak gösterip, borçlu şirket yetkilisi gibi davranarak düzenlediği bonoları imzalamasına rağmen vadeleri geldiğinde ödemedikleri, sonrasında da şirket yetkilisi olan ...’ın imza inkârında bulunduğu, bu şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, mağdurun önceden verdiği açık ya da örtülü rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde mağdura zarar vermek bilinci bulunmayacağından kastın varlığının ileri sürülemeyeceği, bu rızaya dayanarak başkasının yerine imza atan kimsede suç kastının varlığının kabul edilemeyeceğinden ve somut olayda, ...’ın daha öncesinde de bu şekilde düzenlediği senetlerin ödenmiş olması nedeniyle, bu konuda örtülü bir rızanın varlığının kabul edilmesi gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, sahtecilik suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanıklar haklarında verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, beraat kararlarının kanuna aykırı olduğuna, sanıkların beyanlarının çelişkili olduğuna ve atılı suçun sübut bulduğuna ilişkin katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 16.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.