10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/22851 Karar No: 2017/8946 Karar Tarihi: 14.12.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/22851 Esas 2017/8946 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/22851 E. , 2017/8946 K.
"İçtihat Metni"
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. ... ile 1-... İnş. San. Tic. A.Ş. adına Av. ... 2-... 3-... 4-...Toplu Yem. Toplu Tem. Enerji İnş. Tic. San. Ltd. Şti. 5- ... adına Av.... arasındaki dava hakkında ... İş Mahkemesinden verilen 14.04.2015 günlü 2013/33 E. -2015/218 K. sayılı hükmün, davacı vekili ve davalılardan ... inş.San. Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. 1-Gıyabi hükmün dahili davalı ...Toplu Yem. Toplu Tem. Enerji İnş. Tic. San. Ltd. Şti."ne tebliğinin usulüne uygun bulunmadığı anlaşılmaktadır; Gıyabi hükmün, davalı şirketin Tebligat Yasası"nın 35. maddesine 6099 sayılı Yasa"nın 9. maddesi ile eklenen "Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır." hükmü nazara alınarak, Ticaret Sicil kayıtlarında yer alan adresi usulünce celbedilmeli, aynı adres olduğunun anlaşılması halinde bu davalı yönünden başkaca bir işlem yapılmaksızın incelenmek üzere dava dosyası gönderilmeli; Ticaret Sicilde kayıtlı bir adresin bulunmaması veya kayıtlı olmakla birlikte, bu dosyada tebliğin yapıldığı aynı adres olmaması halinde ise, bu adresten de yararlanılarak SSK sicil kayıtları, sigorta müfettişi raporları, ticaret sicil, vergi dairesi ve benzeri yerlerden sorulmak ve zabıta marifetiyle adresi araştırılmak suretiyle davalı şirketin tebligata yarar adresi tespit edilmeli, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yöntemince tebliğ edilerek, 2-Davalı ... İnş. San. Tic. A.Ş. vekilinin temyiz dilekçesinin, davacı kuruma tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır; İş Mahkemeleri Kanunu’nun 15. maddesinde; 5521 sayılı Kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş iken, 6100 sayılı ...nun 447. maddesi, mevzuatta yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağını belirtmiştir. Buna göre, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 433/1. maddesi gereğince temyiz dilekçesinin hüküm veren mahkeme aracılığı ile karşı tarafa tebliğ edilmesi ve karşı tarafa cevap verme ve karşı temyiz isteminde bulunmak hakkının da tanınması gereklidir.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 347. maddesi de aynı düzenlemeyi içermektedir. Yukarıdaki açıklamaların ışığında, davalı ... İnş. San. Tic. AŞ vekilinin temyiz dilekçesinin, katılma yoluyla temyiz hakkını kullanabilmesi için davacı kuruma tebliğ edilerek, 3-14.04.2015 tarihli duruşmada Av. ...’ nın dahili davalılardan ...’ın vekili olarak dava ve duruşmalara kabulüne karar verildiği halde, mahkemece gerekçeli kararın asile tebliğ edildiği anlaşılmıştır; 7201 sayılı Kanunun 11’inci maddesi uyarınca vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Anılan madde gereğince gıyabi hükmün vekili yerine davalı ...’ a tebliği usulsüz olduğundan; gıyabi hükmün davalı ... vekiline yöntemince tebliğ edilerek, Temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının yukarıda belirtilen noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 14.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.